SEN
Gökyüzüne
anam gibi, babam gibi baktıysam
"Kesinlikle
bir bildiği vardır
yüreğimin."
Alem ile
başsız, taçsız, öksüz kaldıysam
Yıldızına selam olsun bütün gecelerimin.
Soyunmuşsam
en hayasız makamda
Ruhum
ya uçurum
ya yeni doğumda
Zirveye çıkıp
beni bulduğumda
Deryasına selam olsun fikirlerimin.
Uykusuzsa;
bir bildigi vardır yüreğimin...
Davalı yastığımla,
şu arsız başım.
Yalnızlığı örtüp de
sarılmışım.
Sağ olsun
komşum olmuş
ayım, yıldızım.
Işığına selam olsun
gecelerimin.
Uykusuzsa;
bir bildiği vardır yüreğimin...
Sen;
yanlışım...
yanılışım...
aldanışım...
Sen;
bükülüşüm...
kırılışım...
tükenişim...
Sen;
acelem...
endişem...
ısrarım...
Sen;
yürüyüşüm...
düşüşüm...
çarem...
çaresizliğim...
Sen;
hırsım...
karanlığım...
aydınlığım...
Sen;
unutup unutuluşum...
görüntüm...
gerçeğim...
huzurum...
sukûnetim...
ışığım...
akışım...
gölgem...
Ahhh!
Korkularım...
gidişatım...
önüm, ortam, sonum...
acelem...
ızdırabım...
Ömrüm diyorum,
ömrüm...
Ahhh!
derinliğim,
bilincim,
avuntum,
kimliğim...
Benliğim,
iyi huyum,
kötü huyum,
amacım,
hayratım,
azım,
çoğum...
Bak!
Teker teker yıldızları sayıyorum sen diye
"GÖNLÜM."
Sevdim...
Sevildim...
İncindim...
İnandım...
Yaralandım...
Ayıklandım...
Ayaklandım...
Hatırladıkça...
hayretten,
hasretten,
nefretten,
sövdüğüm...
saydığım...
her şeyim...
Sana ait düşüş ve dökülüşümün
ilk ve son satırları...
Kalbimdeki romanını beğendin mi?
Şimdi;
gökyüzüne
anam gibi, babam gibi baktıysam
"Kesinlikle
bir bildigi varmış
yüreğimin."
Alem ile
başsız, taçsız, öksüz
kaldıysam.
Yıldızına selam olsun gecelerimin...