SAVRULMA
Tamamen avam!
Düşler, gülümsemeler.
Asılı kaldım hayat ağacında.
Gözyaşları, bazen
Yanaklarımda sicim.
Dostluk, sevgi
Gerçek miydi ki?
Baş koymak isteyip de
Sığınamadığım omuzlar,
Son darbe, gönlümün ta ortasına.
Acınası hâller gözlerde asılı.
Hayat arenasında ölesiye bir düello,
Ben kimliksiz, düşman belirsiz.
Sevgisiz akşamlara ağlayan çocuk,
Ağzı süt kokmuyor ki!
Kötü kokular yutmak isteyip de
Yutamadığı ne çok safra birikmiş boğazda.
Hayat sahnesinde,
Sahte oyunlarda rol kapma çabasında,
Dalkavuklar tiyatrosunda.
Traji komik olgular içinde
Bukelamun renk değişimi.
Zihinsel kıyımlarda, akıl fırtınalarında
Savrulup uçurtma misali
İpleri bir çocuğun elinde ha koptu ha kopacak!..
Varsın kopsun inceldiği yerden.
Bulutlar traji komik öykülere şekil değistiriyor.
Hep bir kalkışma, firtina öncesi sessizlik.
İç duvarlarım kan renginde
Ruhumda bir katliam havası.
Toplum eziklerinin buluşma mekânında
Ruhum mekik dokuyor.
Her dokunan motifte yaşamın izi.
Lalettayin bir sevgi gösterisi.
Kendi kendime gülümsemeler;
Acıma modunda.
Sütliman bir rahatlama,
Kendini boşa cıkarma seansı.
Yerçekiminden uzak,
Hayal ağacının öksüz yaprakları,
Köksüz bir ağacın dallarından
Fútursuzca düşmeye meyilli.
Toprağın kara sevdasında,
Düş çekiminde sahte,
Bulutlarda parçalanma gerçeği,
Gözyaşı yağmurlarında tane tane
Yere evrilme, hoyrat rüzgârlarda.