PARAMPARÇA
Öyle bir yerine geldim ki bu aşkın;
Ne gitmek mümkün ne kalmak.
Biraz olsun uzaklaşsam senden,
Canımdan can, ömrümden ömür gidiyor.
Kalsam, çaresizliğime sevdam ağlıyor.
Yüreğim, arafta sensizliğin matemini tutuyor.
Menzilim şaşmış,
Savruluyor hayallerim, bir o yana, bir bu yana.
Efkârım dağlar kadar.
Ha desen, boşalacak gözlerimden yağmurlar.
Ha desen, kalbim çıkıp gidecek yerinden.
Can cekişiyor ruhum,
Başımda dönüp durur alıcı kuşlar.
Ne zaman başımı yastığa koysam,
Pusuya yatmış gibi
Çıkar gelir karşıma, çay karası gözlerin.
Bakar durur ta uzaklardan,
Öyle güzel, öyle derin.
Sesin kulaklarımda hâlâ,
Sanki benden hiç gitmemişsin,
Az sonra çıkıp geleceksin.
Yoksun yine, paramparça kalbim.
Vakit gece,
Özlemim, kederim geceden yüce.
Yüreğimde, tükenen ümitlerimin altında kalan bir vaveyla.
Dilimde, münzevi bir aşktan kalan dualar.
Sanki karlı dağlar devrilmiş üzerime.
Gönlümdeki derdi uyutamıyorum.
Ne vardı diyorum,
Bu kadar sevmeseydim.
Ne vardı,
Her nefeste batıp durmasaydın sol yanıma.
Çek artık yüreğimden, düşlerimden, gecelerinden
Beni benden alan o kâğıt kesiği gözlerini.
Ya da söküp al bu bedenden, bu uslanmaz yüreği.
Sensiz, hiç iyi değilim.
İsterdim ki aynı demlikten içilecek çaylarımız,
Aynı çerçevede fotoğraflarımız,
Aynı hayalin peşine takılıp giden kanatlarımız
Ve bir fincan kahve hatrına,
Bir ömür süren sevdamız olsun.
Olmadı yâr!
Sevdamı yazayım desem,
Ne bir ömre ne satırlara sığarsın.
Sensiz; yarım, yaralı, yarınsız, anlamsız her şey.
Dünümde, bugünümde, hayalimde yalnız sen varsın.
Özü gülmeyenin, yüzü güler mi?
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş gibiyim.
Ardından, son nefesimi vermiş gibiyim.
Aklım firar etmiş, beynimden vurulmuş gibiyim.
Tam seni bulmuşken, gönlünden kovulmuş gibiyim.
Ne zamanın manası kaldı bende
Ne gelecek günlerin.
Sensiz gelecekse sabahlar;
Aymasın güneş,
Dursun zaman, sönsün dünyanın ışıkları.
Hayallerimden usanmışım.