ÖMRÜME YAĞIP GİTTİN
Bir gün ortasında,
Ellerim cebimde,
Bir başıma gezinirken,
Kentin sokaklarını,
Aniden bastıran,
Nisan yağmuru gibi
Islatıp saçlarımı,
Usulca çekip, gittin,
Başım önümde yürürken,
Gökkuşağının,
Hemen öncesinde
Sevdanın habercisi,
Çisil çisil üstüme,
Çiseleyen
Nisan yağmuru gibi,
Şöyle bir yağıp, gittin.
Hazan saçlı bir kız,
Gözleri ıslak bir gelin gibi
Bazen usul usul,
Bazen bardaktan,
Boşanırcasına,
Bazende damla damla,
Nisan yağmurlarıyla,
Başıma yağıp, gittin.
Yağışın her haliyle,
Kendi gönlüne göre,
Fasıla fasıla sağanak,
Ara ara nazlı,
Ara ara hoyrat,
Ara ara da şımarık,
Bir nisan yağmuru gibi
Ömrüme yağıp gittin.
Ah be gülüm,
Giderken de;
Umutlarımı avuçlarımdan
Aklımı başımdan,
Fikrimi usumdan,
Kalbimi sol yanımdan,
Gönlümü ruhumdan,
Sevdalarımı koynumdan,
Yüreğimi yerinden,
Sevinçlerimi gözlerimden,
Canımı tenimden,
Özlemlerimi içimden,
Benliğimi benden
Hayallerimi içimden,
Ömrümü elimden,
Ne varsa işte alıp gittin.