NİSAN GÜNEŞİ
İçine gizlediğin bereket yüklü
Tohumlardan haberim yoktu.
Kendi çaresizliğimde okşadım
Bana uzanan yumuk ellerini.
Ve ilk kez
Senin gözlerindeki maviye kurdum
İçimde hapsettiğim salıncakları.
Bir yanım çocuk,
Bir yanım eteklerinde şekillenen derya.
Kaç yürek biriktirmişsin sen,
Kaç kapı aralamışsın gönül yoksunu,
Kaç umut salmışsın
Adı saklı baharlara?
Gülücüklerinde,
Yine yeniden dönüyor dünya.
Üryanmışım
Türkülerin örtmeden üstümü.
İçimi ısıtan kelimelerinden önce
Dilim lâl,
Bütün gecelerim ayazmış.
Saçlarına yapışan rüzgârı bilememişim.
Kırık pencereme
Yürek çizecek buğuyu bırakan yâr!
Yumuk ellerine dokunduğumda anladım ki
Bütün yangınlar yalanmış.
Yalanmış,
İsterik savaşlara feda edilen canlar.
Yalanmış,
Mağrur duruşuyla
Cürümlerimizi okşayan eller.
Yalanmış,
Bizi bize pusu kurduran sözler.
Sen küsme ne olur.
Kirlerimin hastasıyım öteleme.
Bak!
Kısmıyorum gözlerimi ışığına.
Hadi!
Bırak avucundaki tohumları
Kısırlığa terk edilmiş toprağa.
Okşa bitlenmiş saçlarımı.
Okşa yeniden
Nisan güneşine koşan bedenimi.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALI İSMİ ve LOGOSU DEĞİŞMİŞTİR. KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz