KIRILAN HEVESLER
Dediler ki
Değmeyecek biri bu kadar sevilir mi?
Değmeseydi zaten sevilmezdi.
Değiyordu ki sevildi.
Çok masumdu gözleri,
Aynı seviyor gibi idi.
Sanki yıllar önce yarım bıraktığım bir şiirdi,
Tamamlasam bitecek,
Yarım bıraksam bir ad verilmeyecekti,
İsimsiz ölecekti.
Ben de ne tamamlayabildim
Ne de unutabildim.
Bir görseniz çok güzeldi
Ama galiba, çok güzel sevemedi.
Sonuçta o da yüreğinin esiri idi.
İnsanlar sevinçlerini erteleyebilir,
Acılarından vazgeçemezdi.
Yaralı, ürkek bir güvercindi,
Kanatlarını kırmıştı hayat,
“Sana ihtiyacım var” dedi.
Delikanlılık vardı serde,
Aman dileyene yardım edilirdi.
Kanatlarını bende
İyileştirdi
Sonra uçtu, gitti.
Gider iken;
Öyle bir kavgaya attı beni.
Öyle bir kavga ki
Hatıralar sürekli yumruk atıyor,
Her yanım acıyor
Ama hiç bir yerimde morluk gözükmüyor.
Canım çok yanınca,
Ona çok kızıyorum.
Söküp atayım şunu hayatımdan, diyorum.
Sonra, “deli misin lan!
İnsan hiç yüreğini söküp atabilir mi?” diye kendi kendime cevap veriyorum.
Aslında yine gelecek olsa,
İnsan bekler.
Ne kadar sonra, olursa olsun.
Gelmeyecek olsa bile
Hani,
Onun hâlâ sevdiğini hissetse,
Yine özler.
Ama
Gelmeyecek olan,
Sevmeyecek olan bir insanı,
Bir insan nasıl sever?
Seviyor işte
Manyak manyak işler.
Bir de üstüne insanlar başka birisi olacak,
Her şey güzel,
İyi olacak derler.
İyi de nasıl iyi olucak bizim bu kırılan hevesler?