KİLİM DEYİNCE
Kilim deyip geçme sakın,
Şekillerde dünya yüklü,
Renklerinde bin bir nakış,
Hem madde hem mana yüklü.
Kök boyalar has yünlerle,
Kaynaşmış gökkuşağı,
Üzerinde çok sevenler,
Konuşmuş sevdaları.
Kadınların hüznü başka,
Umutlar başka işlenmiş,
Gelinler, gelinlik kızlar,
Duyguları gergeflemiş.
Bazen coşmuş halay çekmiş,
Oyundan oyuna geçmiş,
Esrimiş de muştularla,
Nakışlarda ince ince.
Kareler ve üçgenleri,
Anlaştırmış desen desen,
Yuvarlak ve elipsleri,
Aya gider izin versen.
Bazen bir kuş kanadını,
Onda çırpar hızlı hızlı,
Bazen hanım has bahçede,
Seyir eder nazlı nazlı.
Atlı yiğitler işlenmiş,
Nice seferlere giden,
Bazen sonsuza uzanıp
Dönüp bazen geri gelen.
Eller açılmış görülür
Dua için yüce Rabb’e,
Kiminde kutsal mekanlar,
Süsler yapılır duvara.
Secdelere zemin olmuş,
Baş konmuş Allah yolunda.
Yeri gelmiş ev yaparken,
Taş konmuş yuva oluna.
Bebeklerin beşiğine,
Hem altlık hem yatak olmuş,
İhtiyarın dizlerine,
Hem derman hem ilaç olmuş.
Sadece duygular değil,
İşlenmiştir mazi ona,
Gönül ister ki kilimler,
İzler taşısın sonsuza.
***
















































