ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 05-07-2023 21:32

Kayıp Çocuklar Nerede? / Fatma Karataş

Yazan: Fatma Karataş -KAYIP ÇOCUKLAR NEREDE?

Kayıp Çocuklar Nerede? / Fatma Karataş

KAYIP ÇOCUKLAR NEREDE?

Karım ile kavga ediyorduk. Herhangi bir kazaya mahal vermemek adına arabayı yol kenarına çektim. Ancak karım daha da sinirlenerek arabadan çıkmak istedi ama ben buna izin vermedim. Onu tutmaya çalıştım. Elimi ısırarak kapıyı açtığı gibi ormana doğru koşmaya başladı. Ben de arabadan inip karımın peşinden gittim. Bir süre sonra izini kaybettirdi. Ormanda öylece durup etrafıma bakındım. Her yer birbirine benziyordu. Bende daha fazla bekleyerek karımın izini bir daha bulamayacağımı düşünerek ileriye doğru koşmaya başladım. Dehşetli bir çığlık sesiyle durmak zorunda kaldım. Bu ses karıma aitti.

Korkuyla sesin geldiği yöne doğru koşarken karımın cenin pozisyonu halinde yerde ağlarken buldum. Hemen yere çöküp ona neler olduğunu sormaya başladım. Ağlamaktan başka bir şey yapmıyordu. Ayağa kalktım ve etrafa baktım. Başımı sağa doğru çevirmemle bende yere çöktüm kusmaya başladım. Yerde yaklaşık 5, 9 yaş arası çocuk cesetler vardı. Ancak cesetleri bakılacak gibi değildi...” 

“Diyelim ki olay sizin anlattığınız gibi. Peki karınızın öldüğünü nasıl açıklayacaksınız Bay Fredy?”
Doktor, Fredy’nin gözlerinin içine baktı.

Karısının ölümü doğal değildi keza çocukların da üzerinde bulunan kanıtlar, tırnaklarının içinde bulunan ölü deri DNA’ları Bay Fredy ile örtüşüyordu. Bay Fredy mahkemede deli taklidi yaparak alacağı cezaların süresini uzatmıştı. Ancak ömür boyu akıl hastanesine çaptırılmaktan kurtulamamıştı. Şimdi ise doktor Lily diğer kayıp çocukların nerede olduğunu, Bay Fredy’nin çocuklara ne yaptığını, karısının kendisinin öldürdüğünü itiraf etmesini sağlama peşindeydi.

Fredy, doktorun ne peşinde olduğunu ve de ona asla inanmayacağını anlamıştı. Kendisinin lehine hiçbir şey yoktu. Yalnız karısı vardı o da öldürüldü. Ancak karısının da kendisini öldürdüğünü düşünüyorlardı. Ne yapacağını kendisini nasıl aklayacağını bilmiyordu. Şu anlık sadece deli taklidi yaparak çözüm bulmuştu. Bunun da nereye kadar gideceği meçhuldü. Fredy "karısının nasıl öldüğü?" sorusunu es geçip sesli bir şekilde fikir yürütmeye başladı.

Aslında son zamanlarda karımda tuhaf şeyler vardı. Kendisi okul öncesi öğretmeniydi fakat gece mesaiye kalıyorum deyip çoğu zaman eve gelmezdi. Üstelik sınıfından da sürekli kayıp çocuk haberi geliyordu. Karım bu haberlere pek üzülüyor gibi durmuyordu. Hatta bir ara banyoda sakalımı alırken kirli çamaşır sepetinde kırmızılık fark ettim. Kan lekesi olduğu açıktı. Ama kadın hastalığıdır diye pek umursamadım. İşimi halledip dışarı çıktığım vakit karımın çoktan gelmiş olduğunu cam kenarında sessizce konuştuğunu gördüm.

Kiminle ne konuştuğunu merak ettiğim için sessizce ona yaklaştım. Ancak bir kelime hariç bir şey duymadım. Erken beni fark etmiş telefonu hemen kapatmıştı. O kelime neydi ya ne, ne. Hah hatırladım!  “adrenochrome”
Fredy bu kelimeyi bağırarak söylediği için deminden beri sessizce Fredy’e  bakan doktor Lily korkuyla yerinden fırladı.
“Neler oluyor Tanrı aşkına. Ödümü kopardınız”

Doktorun dediklerini pek umursamayan Fredy,
“Adrenochrome”  kelimesini hiç duydunuz mu?” diye sordu.

Doktor Lily bu soruyu hiç beklemediği için şaşkınlıktan duraklamıştı. Hemen sonra boğazını temizleyerek gömleğinin yakasını düzeltip şüpheli bir yüz ifadesiyle Fredy’e baktı.
“Bu soru nereden çıktı?” dedi. Fredy sabırsızca,
“O kelimenin ne olduğunu biliyorsanız söyleyin lütfen” dedi.

Doktor Lily,  Fredy’nin bu sabırsızlığını ve de adrenochrome’yi neden merak ettiğini pek anlamasa da ölen çocuklarla bir bağlantısı olduğunu anlamıştı. Doktor Lily’e göre, Fredy’nin bu soruyu sorması onun üzerinde ki şüpheleri daha da arttırmıştı. Gizlice cebinde ki telefondan ses kaydını açıp adrenochrome’yi anlatmaya başladı.
“1939’da yapılan bir araştırmada ölmüş bir kurbağanın kalbini canlandırması ile laboratuvarda serum haline getirmek için çalışmalar başlatıldı. Adrenochrome bir endokrin salgısıdır. Korkuya bağlı olarak insanların böbreküstü bezlerinden elde edilen saf adrenalinden yapılır. Gerekli adrenalin hormonu daha güçlü adrenalin sentezi yaptıkları için 0-9 yaş arasındaki çocukların kanından elde ediliyor.

Hatta bununla ilgili bir ara bir haber de çıkmıştı. Bunun için kaçırılan çocuklara çeşitli işkenceler edip mümkün olduğunca ölüm sürelerini uzatarak o salgıyı elde ediyorlardı. Acayip iğrenç, vahşice olayı anlatmak is…”  Doktor Lily  cümlesini tamamlamadan sustu. Bu anlattıkları çok tanıdık geliyordu. Dehşet içinde mırıldanmaya başladı.
“O kadarını yapmış olamazlar hayır hayır hayır”  korkuyla yerinden fırladı ve hemen kapıda ki düğmeye basarak dışarı çıktı. Gelen hasta bakıcılara hastayı uyutmasını söyleyip hemen odasına gidip karakolu aradı. Polisler hemen gelmişti. Doktor Lily polislere ses kaydını dinletip ardından kendi teorilerini anlattı. Bu olay daha önce yaşandığı için pek de imkansız gibi değildi. Sonuç olarak bir çok insan, sırf erkenden yaşlanmayıp, genç kalabilmek için bu vahşiliği yapmışlardı.

Doktor Lily polislerle bu konuda konuşmaya devam ederken içerden bağırma sesleri duyuldu, ardından odaya destursuzca giren hasta bakıcıyla odadakiler ayağa kalktı. Hasta bakıcı Doktor Lily’e karşı,
“Hasta çığırından çıktı. Hiç birimiz onunla baş edemiyoruz. Sizi istiyor” dedi.  Doktor Lily sinirlenmişti.
“Ben size ona sakinleştirici verin demedim mi? Sabahtan beri ne yapıyordunuz o odada?” diyerek, hasta bakıcıyı dinlemeden odadan hızla çıktı. 
Fredy’nin odasına girdiğinde büyük bir karmaşayla karşılaştı. Fredy bir hasta bakıcının boğazından tutmuş, diğerleri ona yaklaşmasın diye tehditler savuruyordu. Doktor Lily’i gören Fredy,
“Onları hemen benden uzak tutun. Ve de karakoldan karımın telefonunu getirin. Aksi takdirde bu çalışanınıza zarar veririm.” dedi. Doktor Lily, Fredy de ki caniliği bildiği için, onun lafını ikiletmeden emniyetten telefonu ve polisleri istedi.

Yaklaşık yarım saat sonra polisler ve telefon gelmişti. Polisler gelir gelmez Fredy’e silah çekerek adamı serbest bırakmasını istedi. Fredy,
“Telefonun şifresi 6415. Galeri, mesajlar, aramalar… hepsine bakın. Ölen çocuklarla ilgili bilgi olabilir” dediğinde polisler şifreyi girerek Fredy’nin dediğini yaptılar. Fakat Fredy’nin  dediklerine karşılık pek bir şey bulamadılar.

Ancak aramalarda birinin ismi çok dikkat çekiyordu. Neredeyse sürekli biri ile saatlerce konuşmuş görünüyordu arama kayıtlarında. O numara yoluyla diğer tüm bilgilere bakmaya başladılar. İlk sms’e baktılar. Orada elle tutulur hiçbir şey yoktu. Yalnızca,
“geldin mi? , hazır mısın? , o evde mi? , çıktı mı?”  gibi mesajlar vardı. Açıkça bir aldatma vardı anca bunların ölen çocuklarla pek alakası yok gibiydi. Daha sonra whatsap mesajlarına baktılar. Orada da benzer mesajlar vardı. E posta’ya da baktılar. Ancak yığınla mesajlar olduğu için, polis bu görevi başka bir polise vererek dikkatlice hepsine tek tek bakmasını emretti. Her şeye bakmış sayılırdı. Kendisini dikkatle izleyen zanlıya baktı ve,
“Her yere baktık. Dediğiniz şeylere rastlamadık ancak…” dedi ve sustu. Fredy devamını merak ederek onu aynen taklit etti,
“Ancak ne?”   

Polis konuşmanın devamını getirmek için herhangi bir girişimde bulunmadı. Belki de Fredy karısının onu aldattığını öğrendiği için onu öldürmüş olabilirdi.

Birkaç dakikalık sessizlikten sonra mail’leri kontrol etmeye giden polis koşuşturarak yanlarına geldi. Elinde ki telefonu diğer polise uzatarak, “buna bakmanız lazım” dedi. Polis hemen telefonu alıp mesajları okuduğunda ağzından istemsizce “ yuh”  nidası çıktı.

Ardından Fredy’i diğer ekibe bırakarak acil arama yapmaya gitti. Fredy masumiyeti kanıtlandı düşüncesiyle rehin tuttuğu adamı ileri doğru atarak yatağına oturdu. Bunu fırsat bilen bakıcılar hızla Fredy’nin üstüne atılarak sakinleştirici iğne vurdular. Fredy iğnenin etkisiyle uyuyakalmışken polis tekrar yanlarına dönmüştü. Doktor Lily’e bakarak,
“Az önce üst rütbeyi aradım. Bu adam çok tehlikeli bir hasta. Karısı olan şahıs ile bu adam bir örgüt ile multi zenginlere çalışıyorlar. Genç ve güzel kalmak için vahşice yollara başvurarak çocuklara yapmış oldukları çeşitli işkencelerle onlardan bir çeşit sıvı alıyorlar. Ancak adam tüm bunları aklı selim yapmıyor.

Karısı ona bir çeşit ilaç vererek tüm bu işleri yaptırıyor. İlacın etkisi geçtiğinde haliyle Fredy hiçbir şey hatırlamıyor ve kendisinin masum olduğunu savunuyor. Muhtemelen örgüt bundan istifade ederek kadını öldürüyor tüm ok’u fredy’e yönlendiriyor...”  dedi ve daha fazla devam etmedi.

Doktor Lily ve etrafta bulunan diğer kişiler ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Polis yine devam ederek, “ ayrıca kayıp olan diğer çocukların yerini tespit ettik. Ekiplerimiz oraya gittiler” dedi. Doktor Lily biraz daha toparlanarak, “ şimdi ne olacak. Fredy aklı başında olmadığı için tüm bunlardan aklanacak mı? Ya da böylesine tehlike arz eden biri burada kalmaya devam mı  edecek?” diye sorduğunda polis hiçbir fikrinin olmadığını söyledi. Ardından Fredy uyanmadan onu kelepçeleyerek karakola götürdüler.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi