EYLÜLDE GEL
Alevlenen kor güllerin, sinmiş teri gülzâra.
Takvimler eylül demiş, gelen ikinci bahara.
Bir şiir gibiydin!
Sarı, turuncu, kırmızı tonların
Sevda yanığı cümbüşünde.
İlk defa görmüştüm,
Ne fırtınalar kopardın
Titreyen kalbimin içinde.
Biliyorsun!
Ben seni eylülde sevmiştim,
Eylülde bekliyorum.
Çıplak omuzlarından uzat bana
Kanayan gün batımını.
Ruhsarını, şarabi kızıllığı sarsın.
Gamzelerin zarafet çukurundan
Utangaç nergisler,
Narlanan dudak kıyılarına,
Tatlı tebessümler yaysın.
Eylülde gel!
Bırak, sırma saçlarını tel tel
Kıskanç rüzgâra,
Keyfince dağıtsın.
Sen:
Bendeki deli hasret!
En güzel ağıtsın.
Eylülde gel!
Güneşin yorgun sıcaklığı,
Erik gözlerinde kalsın.
Uçurum uyruklu kirpiklerinin kenarında,
Başına buyruklu, avare sensizliğim
Biraz nefes alsın.
Eylülde gel!
Kalmasın bahanemiz, itirazımız;
Aşka ne cetvel yetişir
Ne de pergel.
Gönüldür erbabı
Olmasın heba, ikinci baharımız .
Eylül akşamlarında, ıhlamur kokar sevdalar.
Tutalım ellerinden aşkı gel, sonsuza kadar.
Sana selamlar yolladım
Turna kanatlarından.
Öpüyorum!
Eylül gözlerinin yanaklarından.
Bana eylülde gel sen…