DOST BİRİKTİRİN
O kadar çok gittiler ki sevdiklerim,
Sırasıyla bile değil...
Saymaya kalksam, bir elin parmakları kadar,
Ama her giden bir yanımı aldı ömrümden..
Kimi çocukluğumu,
Kimi gençliğimi.
Kimi mutluluğumu.
Her geride kalışım,
Beş yaş fazladan koydu kafa kağıdıma...
Belki de o yüzden büyümeden yaşlandım ben…
Belki de o yüzden
Sokakta misket oynayan çocuklara katılıyorum.
Tam bu sefer oldu.
Artık alıştım acılara diyorum.
Sonra "bu acı daha başka bir şeymiş" ile devam ediyorum.
“Benim canım bundan sonra yanmaz artık”diyorum.
Sonra yine daha çok yanıyorum.
Sonra,
"Büyüyünce doktor olucam ben" diyen çocukları görüyorum.
Yeniden hayata tutunuyorum.
Akan dereden su içerken üstümü hiç ıslatmayaşım geliyor aklıma
Tavukları hiç rahatsız etmeden yumurta çalışım.
Çocuk iken boyumdan büyük yaptığım işler,
Şimdilerde hayata tutunma sebebim oluyor.
Sizin de öyle oluyor mu?
Bir köpeğin yavrusunu kaç metre öteye dişleri ile götürüşüyle hayvanları sevmeye başlıyorum.
Bir tohumdan elli tane başak çıkmasından dolayı doğayı seviyorum.
Güneşin her şeye rağmen doğuşunu seviyorum.
Karanlığı aydınlatan ayı seviyorum.
Birbirine hiç çarpmadan yere düşen kar tanelerine hayran kalıyorum.
Toprağı sevindiren yağmuru seviyorum.
Nankör olmamayı seviyorum.
Nankör olan insanlardan nefret ediyorum.
Belki de o yüzden en çok yalnızlığı seviyorum.
Hayatı anlamadan, bir yakınını kaybetmeden
Boş beleş geçinen ve ahkâm kesen insanlara da gülüp geçiyorum.
Çünkü gerçekten çok komikler.
Elindeki telefonlarla yüz güzelliğine ayar çekiyorlar,
Ama yüreklerini unutuyorlar.
Helal haram bilmeden ceplerini dolduruyorlar.
Kendi egolarına yeniliyorlar.
Yüz güzelliği geçici, yürek güzelliği kalıcı işte, onlar bunu bilmiyorlar.
Bir de ölümü...
Onlar bilmese de ölüm var.
Size diyorum kendini çok değerli gören insanlar: Cenazenezine, yüzünüzü ve cebinizi seven insanların çoğu gelmeyebilir.
Ama yüreğinizi seven insanlar ne kadar uzak olursa olsun mutlaka gelir.
Bir kaç tane dost biriktirin mutlaka,
Mezara gömülürken gerekebilir.