BU YALNIZLIKTA...
Tanıdık geliyor bu yalnızlığın tadı..
Babamdan yediğim ilk tokattan sonra
Gizlice döktüğüm gözyaşının tuzu var...
Tanıdık birşeyler var bu yalnızlıkta...
Sanki odanın her köşesinde
Sevdiğimi ellere götüren arabanın
Ardından savurduğu tozu var...
Tanıdık geliyor bu yalnızlığın tadı..
Annemi toprağa emanet ettikten sonra
Taziye yerindeki yemeğin buruk tadı var...
Konuşan dilsizler var bu yalnızlıkta...
Pencereye vuran rüzgar uğultusunda
Sanki ağlar gibi meleyen bir kuzu var...
Bir ölü yaşamaya çalışıyor bu yalnızlıkta...
Aylardır zili çalınmayan kapımda
Yüzüme gülmeyen dünyanın nazı var..
Kalmamış çevremde varlığım için heyecanlı
İçime gömülmüşüm canlı canlı
Cümlelerim anlamsız artık cümle aleme
Dilimin ucunda susmuş bir ozan
Ve hurdacıya satılan kırık sazı var...
Tanıdık geliyor bu yalnızlığın tadı...
Maziye dalınca sanki başımın altında
Annemin yastıktan yumuşak dizi var...
Duvarda büyüyen gölgelerde öcü
Yüreğimde sığındığım duaların gücü var...
Bir vefasızlık hikayesi var bu yalnızlıkta
Kalbini açıp sonra çekip gidenler
Ömrüme konup sonra uçup gidenler
Nerede soframda yiyip, içip gidenler
Aklımda, insanlara güvenme diyen
Babamın haklı çıkmış sözü var...
İbretlik bir tablo var bu yalnızlıkta..
Gönlümün balkonuna konan kuşların
Ardında bıraktığı onlarca pislik izi var..
Tanıdık bir durum var bu yalnızlıkta..
Her düşenin ellerinden tutan bendim
Bende; söküğünü dikemeyen bir terzi var...
İtfaiyesi olamadım içimdeki yangının
Her yalancının bıraktığı bir közü var..
Kayboldum; ben beni arıyorum içimde
İçimde gizli ama yasal bir kazı var..
Belki aylar sürecek bu çalışma
O yüzden kalbimin kapısına astığım
"Rahatsız etmeyin"diye bir yazı var...
