BOŞLUKTAYIM
Vazgeçtim
Şiirden
Mısralara sarılmaktan
Hiç söylemedim sana kaç kez sildiğimi
Sen dolu o romanı
Kaç kez başladığımı yazmaya
Gülüşümü en çok sen bilirsin
Sen bilirsin makamsız söylediğim şarkıları
Bilirdi zaten herkes şair olmadığımı
Harfler oynuyordu benimle
Dertleşiyordum yalnızlığımda
Akmayı beceremeyen gözyaşımla
Öyle çok doğru bir adam da değildim doğrusu
Ama dönmedim hiç sevdadan
Vazgeçmedim umuttan
Senden
Memleket derdinden
Yakmak huy olmuş sigarayı hasretten
Yoruldum sevdiğim
Yorgunum yıllardan
Faşizmden
Irkçılardan
Koşulsuz inananlardan
İşte bu yüzden vazgeçtim insanlardan
Sevdayı verdim sana
Bulutları
Kuşları
Maviyi hatta
Sen çok sevmezsin ama
Bırakıyorum sana tüm hercai çiçekleri
Fesleğen kokusunu
Bırakıyorum vakti geldi
Yorgun taşıdığım anıları
Vazgeçmedim
Geliyor zamanı
Düşleri bırakıyorum bu gece
Azad buzat ahrette bizi gözet
İlk öpüşümü
Kalbimin çırpınışını
Kederim bende korkma
Yolları bırakıyorum sana
Yılları
Sonsuzlukta saklı belki bir anı
Gitmeler dolu ceplerim bilirsin
Varmaklar beklemeden
Yolculuklar heyecanını
Başını cama yasla olur mu
Yollara çıkarsan
Tek tek bulur anılar
İndiğin molalalarda
Belki gülüşüm tutar ellerini
Belki hep o kızdığın türkü
Senin de deler ciğerini
Eskiyoruz yıllardan
Takvimler de eskisi gibi değil
Bitsin diye bekliyoruz ya şu borç
Geçsin hele ay sonu
Seneye bu zaman
Belki öbür yıl
Dört mevsim sonra
Söz hele çıksın piyango
Bir deniz kıyısında
Kulübemiz olacak
Penceresi mavi
Göklerle yarışacak
Yoruldum
Çok ama çok yorgun yaşlı yüreğim
Eskisinden çok arıyorum dostları
Eskisinden çok
Özlüyorum yolları
Çok şey değil
Bırakıyorum zamanı
Sarıp bohçasına bir de sevdayı
En çok sevdayı
En çok sevdayı