BİR KİTAP: OCKHAM'IN USTURASI / İLKER BALKAN
Değerler dizgenizi yeniden gözden geçirmenize, bildiğiniz ve bilmediğiniz her şeyi yeniden ve yeniden irdeleyerek değerlendirmenize, bilgiye, bilime ve inanca yeniden ve farklı gözlerle bakabilmenize neden olabilecek açımlamalarla örülü bir düşünme biçimine hazır mısınız?
Ockham'ın Usturası kitabında temelsiz inancın görünen ve görünmeyen tehlikeleri ile bilinçsizce doğallaştırılıp yaşam pratiklerine dönüştürülmesini farklı biçimlerde örnekleyerek inanmanın bir bilme yöntemi olmadığını ısrarla vurgulanmakta.
Yazar, toplumların ve bireylerin kaynağını bilmedikleri pek çok dogmayı yalnızca korku çekiciliği yüzünden içselleştirip günlük alışkanlıklara dönüştürdüğünü, yaşamın her ânının bu kanıksanmış alışkanlıklar dizgesi ile örülü olduğunu fark edebilenlerin bile toplumsal yaşam pratiklerinin rasyonelleştirilmesindeki çaresizliğe katlanmak zorunda kalışını vurgulamakta.
Yine yazar, günümüzün en önemli mesleklerinden olan toplum mühendisliğinin özellikle altını çizerek, bireyi ve toplumu dönüştürebilme gücünün önemini vurguluyor. Bu değişimin iyiye doğru olabileceği gibi kötüye doğru da olabileceği kaygısını da dile getirerek sözde demokrasilerin insanlara ne mutluluk ne eşitlik ne de sağlıklı temelleri olan bir değerler dizgesi verdiğini örneklerken, ölümü ve ölüm sonrası yaşam kurgularını da sorguluyor.
Düşündürerek bilgilendiren ve kesinlikle sakinlikle ve ferahlıkta okunması gereken bir kitap.
"alıntı"
"Bir düşünceye çok sayıda insanın inanması, o düşüncenin doğru olduğu anlamına gelmez."
"Evrimsel bir gerçek olan en güçlünün hayatta kalışı ilkesi, inançların kendileri için olduğu kadar inanca giden fikir örgütlenmelerinin varlığı için de kılıcın keskin ucu gibidir; hangisini yaşamın aydınlığına çıkaracağı, hangisini unutulmanın karanlığına gömeceği, fikrin evrimsel yaşam gücüne bağlıdır."
Editör: Dilek Tuna Memişoğlu
