BİR KİTAP: ÇİSEM / FERİDE BOZKURT YILDIZ
Hayatın şartları, kimsesiz ve yetim bırakınca erozyona uğratır. Acı hayatın tadı ne zaman güldürüyor ki?
Dünya büyük, insan küçük, lâkin dar geliyor yeryüzünün yüzölçümü.
Nefesiz kalıyor insan, çınarın gölgesi ve evin şefkatı olmayınca.
Hangi çatı kol kanat geriyor ki, gözün bebeği ve nuru olmayınca?
Ekin'in başından geçenler talihsizlik mi, kaderin ona açtığı yeni kapılar mı diyeyim bilemedim ama hayat onu kimsesiz bıraktı.
Kapılarda el yaptı. Ailesi gibisi çıkmadı yoluna.
Amcasına sığınmak istedi, lâkin küçücük bir yüreği kaldıramayıp okulun yurtlarında üşüttürdüler. Okulun kütüphanesi onu ısıtırken, ranzaların ve sıraların verdiği arkadaşlıklar da onu yalnız bıraktı.
Dost olayım derken düşman bellediler. Sevgi verdi, karşılığını alamadı. Ekin'e yol olan bir eğiticidir, bir öğreticidir. Öğretmenlerin hakkı ödenmez bilirsiniz.
Ne hayatlar var iç yüzünü bilemediğimiz. Goncagül’ün başından geçen insanlık değildir. Göğüs gerdiler kadın başına iki koca yürek.
Ekin'in güzel yüreği kaldıramazdı arkadaşının çocuk yaşta evlenmesine. Arkadaşlık bu olmalı zor gününde yanında olan.
İki kadın, tek yürek oldular. Haksızlığın karşısında durunca okulsuz kaldılar. Karanlık odalara misafir oldular.
Her gecenin bir gündüzü vardır. Her gündüzün gerçek yüzü de vardır. Amcasının hayata veda etmesi onu hepten yıktı. Hiçbir şey çıkar olmamalı ama ne yapacaktı ki Ekin?
Tek çare yine yengesinin himayesinde kalmaktı. Kim annesi gibi olabilir ki yengesi olsun.
Karşısına çıkan Kasım nefes almasına destekçi olurken, iftiralara maruz kalması kabul edilir değildi.
Bir aşk belirdi ufuklarda, kitapların alıntıları kapı oldu onlara. Yüreğindeki sancılar kaleminin deryası oldu.
Bir ışık parladı ta uzaklardan. Uzaklaşsa da, kalp gözü birbirini görünce, mesafeler bir nefes kadardır.
Yazarın ilk kitabı güzel bir hayat hikâyesine değinerek yürekleri cız ettirir. Ekin'in hayat mücadelesine ve Kasım'a olan duygularına misafir olmak istemez misiniz?
Yağmurun çiselemesiyle mutlu olmak istemez misiniz?
İşte size Çisem.
Şimdi yağmur zamanı…
Editör: Dilek Tuna Memişoğlu
