BİR KİTAP: ANADOLU KOKULU KADINLAR / DİLEK TUNA MEMİŞOĞLU
Kadın olmak çok da kolay değildir. İnsan ömrüne biçilen hayat kaftanı kadınların omuzlarındadır. Omuzlarında ya da gönülerinde olan ömür yükü herkesin harcı değildir taşıması. Ağırdır. Ağır olanı kaldırmak ancak insanın gücü yettiğincedir. Yaşanılanları duyunca, okuyunca, bilince kadını omuzlarda taşımak gerekir.
Bu güzel eserde yazar, kadının, kadınların yaşadıklarından farklı öykü konularıyla hikayelerini kaleme almıştır. Acısını, hüznünü, yalnızlığını, çaresizliğini, hasretini, hayalini, sevincini ve daha sayamadığım kadının ya da kadınların kokusunu.
Her bir öyküsünde insanı düşündüren, kimi öykülerinde ağlattıran; bazen de eski tarihlere götürerek analarımızın yaşadıkları çileyi canlandırıyor. Bazen de gülümsettiriyor.
Yaşamak için okumak, okumak için dinlemek gerekir. Dinlerken kaleme almak için hissetmek gerekir. Okurken duygulanmamak elde değil. Kalemin kokusu Anadolu koksun.
Alıntılar:
"Severim yağmurda ıslanmayı, bir de böyle havaları. Ardından güneş çıkınca hele; çayını, kitabını al otur camın önüne. Ne güzel olur."
"İnsan ne kadar yaşlanırsa, ne kadar yaşarsa yaşasın şu hayatta, gözlerdeki bakışlar değişmiyor."