ŞİİR
Giriş Tarihi : 27-09-2022 21:19   Güncelleme : 29-09-2022 01:20

Benim Bir Suçum Yok Anne

Müştehir Karakaya - BENİM BİR SUÇUM YOK ANNE

Benim Bir Suçum Yok Anne

BENİM BİR SUÇUM YOK ANNE 

1

benim bir suçum yok anne
aşkları kılcal damarlara yamala 
demiştin ya ölmeden önce
bütün damarlar çatladı yama tutmadı

benim bir suçum yok anne
her içtiğim kâsede ayrı bir afyon vardı
zehirli sofralar da yasemen kokuyordu
bütün azıklar vahşiydi zorbanın ellerinde
aslanın ağzında değil midesindeydi ekmek

güneşleri sen doğurdun
onları bölüp bölüp yıldız yaptılar başkaları
içirdiğin o efsunlu sulara tükürdüler
bir diri ve güzel yüzümü
bin karanlık ve gölgeli maskelerle örttüler
benim bir suçum yok anne
şimdi ölüyüm her ağustosta rüyalarım kirli
sen yaşamayı bildin bilgelik bilmeden
ölseniz de sorgulamayın dedin ölümü

çölde aradığım su
bir kaktüsün karnında gizliydi
her yanım yara bere, her yanım ejder yanığı
dağları tuz buz eden ben
senin kahrınla çiy damlasına dönüştü
bir görünmez halka ekledim her geçen yıl
tarihi dürdüm, yastık yaptım sağ yanağıma
kulaklarımdan birini kör
gözlerimden birini sağır ettim
dedim anne sen öldün ellere niye
öyle bir aralıktı ki bayram seyran dinlemez
söndürdüm sobaları, ocaklar tutuşmasın diyedir
tuttum bütün temmuzları öldürdüm
ağustoslar yaşasın diyedir habire
yağmur yağdı, süpürdü senin olan günahları
ağzımda kaldı kurtlu bir elma çürüğü
benim hiç suçum yok anne

2

benim bir suçum yok anne
temmuzu sen seçtin ağustosu ben
kelimeyi sen işledin üçbuçuk metre beze
gülleri sen kopardın ellerine batmadı
saçlarımı yıkadın hiç kurutmadın
çizdiğim resimleri sildin camların buğusundan
öpme kilimlerin nakışını diye diye
hatırını bilmediğin helallerin adını say
ibrişimle ördüğün ellerimi sakladım
nasır bile tutmayan ince parmaklarımı
sevabı hiç mi yoktu
hörgüçsüz bir devenin
iliklerimdeki kan su gibi akışkandı
tuttum dolandım körlüğüne yalanın
benim bir suçum yok anne

belki benim elbisem demirden ağır geldi
mevsimleri sayarken anneler içlerinden
her köşe başında hüzün uzun ömürlük
ben bende yoksam eğer neden akşam karanlık
boynumda ağır ağır giden kör bir araba
adına aşk dediğin
ne mızrap ne saz bana

3

hayatla uyuşmadı senaryolarım elimde kaldı
hangi gün kayboldumsa
bir deniz bir okyanus bir kum saati ölüm
şehrin bütün akreplerini tuttum kuyuya attım
kuyu çok karanlıktı gözlerim kördü benim
sesimin yankısından şiir öğrenemedim
sen artık gider oldun anne 
direndim ağlamakla
her sabah bir bağ gördüm
her gece ayrı bir kehanet
benim bir suçum yok

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi