BANA HÜZÜN DÜŞTÜ
Yıllar sonra yolum düştü köyüme
Virane bağlara baktım, baktım ağladım
Hasretmişim sönmüş ocak közüne
Çakmağı usulca çaktım çaktım ağladım
Yemyeşildi, dal sarkardı yollara
Elma armut zor sığardı ellere
Keklik öten, tavşan seken bellere
Kurumuş derede aktım aktım ağladım
Islık ıslık türkü vardı dilimde
Çakım eksik olur muydu belimde
Uykusuz gecemin seher yelinde
Gözyaşımı döktüm döktüm ağladım
Asar'ı gözledim aşan davar yok
Tarlalarda doğru dürüst havar yok
Düğünler zurnasız, çalan davul yok
Köşede içimi çektim çektim ağladım
Sokağı dolandım sokaklar bomboş
Geçen de yabancı bakışı bir hoş
Bildiklerim göçmüş her şey pek nahoş
Merdiveni çıktım çıktım ağladım
Dere kahvemizde ağustos ayı
Tavşan kanı hazır idi hep çayı
Ne yeğen, ne komşu, ne amca, dayı
Kasketi başıma taktım taktım ağladım
Neyi yanlış yaptım acep ben neyi
Yara etti giyemedim çizmeyi
Unutmuşum yollarında gezmeyi
Taşa vurdum sektim sektim ağladım