VURULMUŞUM
Girseydim de koluna, tutsaydım ellerini
Benim gönlümü alan, sözüne vurulmuşum
Unutmadım unutamam, o tatlı dillerini
Nasılsan öyle gelen, özüne vurulmuşum.
Mademki kol kolayız, gel otur sol yanıma
Arzular cuşa gelsin, mühür vursun anıma
Zayi ilanı vermek, çok dokunur kanıma
Canımdan bir parçasın, yüzüne vurulmuşum.
Azmettim korkmuyorum, deryana dalmak güzel
Seninle haşır neşir, kokunla dolmak güzel
Olmaz olsaydı demem, mecnunun olmak güzel
Leylamın cilvesine, nazına vurulmuşum.
Hülyalarım gecemde, gündüzümle birleşti
Üzüm üzüm bakışın, bakışıma yerleşti
Lale sümbül bir yana, gonca gülün gürleşti
Yanağında gamzenle, gözüne vurulmuşum.
Adına anıt diktim, çiçeklerle donattım
Nicesin deme bana, battığım kadar battım
Islak duygularımla, derdime dertler kattım
Millet ne derse desin, pozuna vurulmuşum.
Ayrılıktan bahsetme, anında kırılırım
Daha da üsteleme, belki de darılırım
Kaybetme korkusuyla, sımsıkı sarılırım
Yolunda iz bırakan, tozuna vurulmuşum.
Necati’yi yok sayıp, sakın ola hor görme
Şeytanı sevindirip, araya duvar örme
Geleceksen çabuk gel, bir an, bi dakka durma
Beni yakıp kül eden, közüne vurulmuşum.
