ULUSAL ÇAĞRI
6 Şubat günü ülkemizin Güneydoğu'sunda,11 ilde yaşanan, büyük can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan depremlerin artçı sarsıntıları sürüyor hâlâ.
Kederliyiz, gamlıyız ulusça.
Hepimiz ağır travma atlattık.
Deprem geniş coğrafyada olunca, ulusça kenetlenip seferber olsak da ulaşımda, alt yapıda sorunlar yaşanınca, arama kurtarma, acil yardımlar konusunda ilk başlarda yaşanan kargaşa,(eşgüdüm ve koordinasyonda) can ve mal kayıplarının artmasında önemli bir etken olarak çıktı karşımıza.
Geçmişte de benzer afetler yaşamıştık ama bu kadar geniş coğrafyada olmamıştı. Hazırlıklarımız lokal ölçekliydi, bölgesel değildi.
Depremde ilk yardıma koşacak iller de hasarlı olunca koşamadılar, birbirlerinin yardımına.
“Asrın felaketi” diye nitelenen bu büyüklükte bir deprem dünyanın neresinde olsa benzer aksaklıklar yaşanmaz mıydı acaba?
Bu felaketten hepimizin, insanlığın alacağı çok dersler var galiba.
Deprem gibi afetleri önleyecek teknoloji henüz yoksa dünyada afetlerin felakete dönüşmemesi için alınabilecek azami önlemleri alıp aklın ve bilimin rehberliğinde, ertelemeden, ötelemeden, geciktirmeden hayata geçirmeliyiz.
Gelin 6 Şubat’ı bir milat gibi kabul edip, eksiklerimizi görelim, gereğini yapıp daha büyük bedeller ödemeyelim. Ulusal güvenlik planlarımızı güncelleyelim.
Gelin “Nerede hata yaptık?" diye düşünelim milletçe.
El ele, gönül gönüle olalım.
Söz ve eylemlerimizde dikkatli davranalım.
Sorunları tesbit edip birlikte odaklanalım çözümlere.
İhmal ve sorumluluğu olanlar mutlaka hesabını vermeli adalet önünde.
Gelin dostlar aklımızı başımıza alalım, duyarlı olalım, birbirimize düşüp ayrışmayalım. Metanetli, dayanıklı, dirayetli olalım.
Kederde, tasada dayanışalım.
Yaralarımızı Devlet-Millet işbirliğiyle sarıp bölgeyi ayağa kaldıralım.
Gün, birlik, beraberlik günüdür, güçlüklerden güç yaratma günüdür.
Gün, milli mutabakat günüdür.
Gün, kuvayi milliye ruhuyla seferber olma günüdür.
Gün, hoşgörülü, sağduyulu olma günüdür.
Gün, kısır siyasi çekişmelerden, havanda su dövmelerden, ayrımcılık,
ötekileştiriciliklerden uzak durma günüdür.
Gün, krizlerden nemalanmaya çalışan dosta düşmana karşı uyanık ve tedbirli olma günüdür.
Yazıma büyük besteci Beethoven’in insanlığa seslendiği senfoninin Türkçe sözleriyle son veriyorum;
"Kardeş olun ey insanlar!..
Bunu ister Tanrımız.
Bu dünyada her şey geçer,
En son sana dost kalır.
İnsanlığa, doğruluğa,
Göğsünü aç, korkma sakın,
Hür doğmuştur insanoğlu,
Hür yaşamak hakkıdır"
