SİS
doğdun
bak yaşıyorsun
puslu sisli bu yolda
sanma ki
sonsuza dek
sürecek
sanal rüya
boşuna mı var etti
seni
yokluğun rahmi
sen ne kattın
varlığınla
doldurduğun boşluğa
kaç kez gördün
görenle
ışığa
kaç kez kördün
buza kesmiş tenlere
kaç kez
kazaklar ördün
yaşayanla yaşayıp
ölenle
kaç kez öldün
palyaço kostümüyle
ağlarken için için
kaç kez sildin göz yaşını
kaç insanı güldürdün
kaç tohum ektin yere
kaç hayvanı besledin
hangi buluta binip
hangi rüzgarla estin
iğrenmeden uzanıp
kanayan bir yaradan
din dil ırk ayırmadan
ölümcül zehir emdin
kaç çocukla oynadın
ebe olmayı seçip
kaç gariple
sahilde
bir iki kadeh içip
utandın mı
tokluğundan
açların sofrasında
anladın mı
kaldırımlar
kaç öksüze
taş ana
ektiğini biçiyorsun
ısırgandan
gül bitmez
ego
obur canavar
dünyayı versen
yetmez
vakit
çok geç olmadan
barış artık kendinle
ilk pişmanlık erdemdir
son pişmanlık
kar etmez
