SAYFALAR
sayfalar, sayfalarım,
ne çok uykusuzluğun mimarı,
ne çok konuşmanın sessizliği,
belki yutuk kelimelerin sığınağı,
belki de sığınaksız talepler,
bir bozuk plak döküntüsü,
bir ezbersiz tekrar,
belki de şansızlığa küsüş,
isyan bayrağını kaldırış,
ve ve ve...
bitirişler,
kim bilir ?
boş, bomboş,
birbirini taklit eden seneler,
ardından kabullenişin yağması,
baharın biri dolu yağdırıyor,
kırmızı kiremitlere,
buluta yakın olan gözlere,
ve içimden,
adresi olmayan trenler geçiyor,
acıkmadığım seneler,
uyumadığım geceler,
yeşil elma iştahında,
esneye esneye,
uykusuzluğu uyutuyor,
defterin son yaprağını,
ağarta kar’alaya,
sayfalar sayfam boş bomboş…