KAYBEDENLER DE KAZANIYOR
Aydın Aydın, “Bilgi en ağır silahtır.” der, İNSanları Ahmetler romanında. Ön kabulümüz: Bilirsem başarırım, şeklindedir. Genellikle kaybetmek ve başarısız olmanın da bir öğrenme şekli olduğunu unuturuz.
Çocukluğunuzdan itibaren bir başarı hikâyesinin kahramanı olmak hedefi bilinçaltınıza nakş edilir, başarılı olmanız için her türlü imkân sunulur, sorunsuz geçilen aşamalar özgüveninizin zirveye doğru yol alması sonucunu doğurur ve başarı yeni başarıların kapısını aralar. Olayların bu düzen üzere akışı ne kadar da kulağa hoş geliyor, değil mi? Ancak bu şekilde sonuçlanan bir başarı hikâyesi yoktur. Zaten olsa da çok tatsız tuzsuz olurdu. Böyle bir kusursuz yolculuğun kahramanı ilk olumsuz gelişmede moral motivasyon anlamında yerle bir olacaktır!
Hayat hikâyeleri iniş çıkışlarla doludur. Kaybetmeye yüklediğiniz anlamı zihninizde dönüştürmeniz gerekir. Başarısızlıkların sadece kötü sonuçları yoktur! Karşılaşılan olumsuz gelişmeler, başarısızlıklar bir sonraki adıma hazırlanmak için doğru veriyi toplama fırsatıdır aslında.
Kaybedebileceği gerçeğiyle yüzleşen insan; olumlu-olumsuz ihtimallere açık hale gelir, rıza göstermeyi öğrenir. Özgüvenini kaybetmez. Engelleri aşmak için çaba göstermenin önemini anlar ve yeniden deneme gücünü bulur kendinde. Elinden geleni yaptıktan sonra her türlü sonuca tevekkül etmeyi öğrenir. Başarı için yeni yöntemler ve problem çözme teknikleri üretebilir.
Başarısızlık, sonuca takılmayıp süreçten keyif alabilenler için sadece basamaktır. Tekrar, tekrar denemekten korkmayın! Başarısız her teşebbüsünüzün bir sonraki hamle için size yeni donanımlar eklediğini unutmayın!
