KARA KENTİN ÇOCUĞU
Kara derenin çamurlarıyla
Kendi devrimini yapan çocuk mutluluğu
binmişti kanatlarıma
Varlığım sırılsıklam âşık
Yokluğum
Balkayası’ndan dökülen kömür artıklarında
Siyah üzerine kömürle yazılmış
Ağıt yüklü masallar dinlerdik kuşluk vakti
Utangaç vedalar sessizleşirdi
Kara kentin banliyölerinde
Merdivenler mahsun
Havaya kalkan eller umut
Babamın ardından bakardım usulca
Sen büyüme artık oğlum diyen
Annemin gözleri asılırdı boşluğa
Anlamazdım
Onlar da anlatmazdı
Devriminden geri kalmasın diye
Merdiven yüklü okul yollarında
Tere bulanmış beyaz yakalıklar cebimde
Ayakkabı boyacılığından kalan
Üç beş kuruşluk büyük hazine
Sessizlik çabuk inerdi
Amele Birliği Hastanesi’nin bahçesine
Dumanlı hırıltılar sarardı utanmaz geceleri
Korkardım
Kulaklarımı tıkardım
Sisli bakışlar okşardı saçlarımı
Kömür sobada yanardı
Ben Karakum’un ateşinde yanardım
Bütün göçler terketti baca ağzını
Selam götüren kara tren mahsun
Kimsesiz serhoşlukları yaşarken istasyonlar
Ben
Sonu olmayan tünellerde kaybolurdum
Sen büyüme artık diyor annem
Karadere’nin suyu mert çamuru hain
Ne çocukça devrimimi yapabiliyorum
Ne de
Hisar arkasına düşen defne yapraklarıyla
Bahar kokusuna koşabiliyorum
Ben
Kaybettiğim benleri arıyorum
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz