İSTEMEM
Sen yoksan yaşamım son bulsa bile
Cesedim koyacak “sal”ı istemem
Safari parkında saklanmak için
Şuna emin ol ki çalı istemem
Bana sevinç verir masum bakışın
Başının üstüne çiçek takışın
Ben gibi garibe gönül yakışın
Meyveye bürünmüş dalı istemem
Koca ömrüm geçti gurbet elinde
Ellerim buz kesti şita yelinde
Gözyaşları döktüm aşkın selinde
Gördes’te yapılmış halı istemem
Ben böyle talihe meydan okurum
Hasreti ipekten ince dokurum
Dünya zevklerinden hepten soğurum
Kaymağa sürecek balı istemem
İyi olmaz yara saran olmazsa
Yüzüne bakmazlar paran olmazsa
Kimse adın anmaz karan olmazsa
Sevgide katiyen “al”ı istemem
Zalimin zulmüne göğüs gererek
Her türlü zorluğu yere sererek
Yine de yılmayıp umut dererek
Sensiz bir başıma malı istemem
Seğmenoğlu der ki yoruldum artık
Bulamasam bile azıcık katık
Yeter ki kaşların olmasın çatık
Boğazı seyreden yalı istemem
