GÖZLERİNİN MÜEBBETİNE SÜRGÜN
Bir garip gönül mahkûmu
Olmuşuz arkadaş…
Ne sen sor halimizi,
Ne de benden toz pembe renkli cevap bekle..
Nadide bakışlar almış aklımızı fikrimizi,
Yok gönlün yarasına ne bir çare,
Ne bir ilaç, ne bir deva…
Kime anlatalım derdimizi?
Bir sevda var şu yanan yüreğimizde,
Sorma! Sakın sorma işte…
Ne dertler açtı akılsız başımıza,
Vefada yoksul, şefkatte fakir, yokluğu azap
Bir çift kara göz,
Vurgunlarına köle olmuş kalbin derinlerinde…
Yangının koru düştü ta iliklerimize
Yok aşk-ı deryanın çağlayanında
Ve yüreğinde bir zerre merhamet…
Gönlümüzün bahçesinde
Güller döküp yücelttik,
O, kendinde sandı lûtüf keramet,
Şimdi ah etsek nafile kadere hakaret.
Derdi figanımıza küsemeyiz ki,
O hep peşimizde mübarek
Ey bakışına kurban olduğum!
Bilirsin,
Benzi soluk, yüzü soğuktur vedaların,
Üşütme!
Gönül deryasının soğuk düşlerinde
Deli dolu gönlünü,
İyi koru kalbini,
Hırçınların müşküllerine esir olma…
Mazinin mahzeninde demlenen
Yaralı bir sevda bizimkisi…
Kaybolup gitmesin
Geçmişin tozlu sayfalarında…
Hasrete musubet gerek,
Yine dönüyorum sana nafile,
O yüce duygunun hatırına.
Bak ne diyor,
Bu yaralı ve kanayan yürek,
Aşkını başımıza tac ettiğimiz,
Sevdasını ruhumuza farz eylediğimiz,
Canı, canana köle,
Baktığımızda nazar eylediğimiz.
Asaleti, nazlı bakışı niyazlı,
Küle dönen bir yangının feryadı,
Gözleri sürmeli, kaşları çatık,
Gülüşü ömürlerden ömür,
Dili civan, susunca elvan.
Nazına katlanamazsan kalbe zarar,
Niyazlarda lebi derya, şükürlerde huzur,
Kaderde yazgı, gönülde sızı, aşk hırsızı,
Ayrılığa yasaklı, adı bende saklı yar…
Yaralar katran oldu sardı bedeni,
Ne sevdiğin ne sevmediğin belli.
Hasretine sabır eyledim,
Zorlara bin kez inat.
Şimdi “özlemiyorum” desem yalan,
Yalan be kurban!
Aşkının sefillerinde kahrolayım ki yalan…
Dön yönünü şu masum sevdaya
Dinle derdine meftunun delisini,
Dinle şu kocaman feryadı…
Gönlünün mahkemesinde aşkına tutuklu,
Gözlerinin müebbetine sürgün,
Hayallerin gardiyan…
Bir garip gönül mahkûmû işte,
Kaderinin sükûtuna cezalı,
Yine sana yangın,
Ve yine sana sevdalı…
Editör: Dilek Tuna Memişoğlu
