BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ
Günümüzde konuşulacak o kadar çok şey var ki buna ne romanlar yeter ne de ansiklopediler ve antolojiler. Ancak Almanya'da yaşayan 37 yıllık bir fabrika işçisi olarak benim de çok şikayetçi olduğum ve son dönemlerde AFD adlı bir ırkçı parti önderliğinden iyice yükselen ırkçılık ve ayrımcılık. Bununla ilgili olarak bir kaç söz söylemek istiyorum...
Bu ırkçı faşist partinin önceli NSU (Nasyonal sosyalist partisi) idi bu isimle devletin resmi görevlilerinin de içinde olduğu onlarca cinayet işleyen bir partiydi bu parti. Basına da defalarca yansıdı. Dünya alem gördü, biliyor.
Ancak bu ırkçı parti zamanla kitleler nezdinde teşhir olup itibar kaybedince bu defa AFD adlı bir parti olarak politika sahnesine çıktı. Şimdi ırkçılar AFD olarak yerli ve göçmen emekçileri birbirilerine düşürüp ırkçılığı ayrımcılığı körüklüyor...
Zaten Almanya'da 90'lı yıllardan sonra ülkeyi yönetenler emekçilere karşı olan görevlerini layıkıyla yerine getirmeyince "yabancılar geldi böyle oldu" yalanına sarılmaya başladılar. Bir dönem bundan epey başarılı da oldular. Ancak bugün geldiğimiz noktada göçmen kökenli emekçiler hemen her alanda söz sahibi olup birbirleriyle kaynaşmaya başlayınca bu defa mızrak çuvala sığmadı. Emekçilerden kesilen vergilerle ırkçı örgüt ve partilerin kurulmasına daha çok destek vererek başımıza AFD denen bu ırkçı partiyi bela ettiler. Bununla hem karşılıklı ön yargıları körüklediler hem ırkçılık ve ayrımcılığı körükleyerek bir taşla iki kuş vurmuş oldular...
Bunun son örneği bugün bu AFD denen ırkçı parti. Bir dönem "ırkçılık devlet politikasıdır” dediğimizde çokları "Nasıl olur devlet ırkçılık yapar mı?" diyorlardı. Bugün geldiğimiz noktada devlet yetkilileri bile devletin ırkçılık yaptığını sesli olarak artık dillendirmeye başladılar. Çünkü sen ırkçı dediğin partiyi bizlerden kesilen vergilerle besleyip çalışmalarına göz yumuyorsan bunun adına ne denir siz söyleyin...
Sonuç olarak yaşadığımız Almanya'da yerli ve göçmen emekçiler olarak her alanda birbirimize ihtiyacımız var. O halde oyunlara gelmeden, yerli ve göçmen emekçiler birlikte önyargısız birbirimize sahip çıkarak sorunlarımızı ancak el ele omuz omuza vererek çözebiliriz. Başka da yolu yok, ancak birlikte güçlüyüz...
Fotoğraf: İrfan Erdoğan
