BİR KİTAP: YILANLARIN UYKUSU / ALEİN KENTİGERNA
-Dünyada sadece biz yaşamıyoruz. Afrika'da her üç saniyede bir çocuk ölüyor. Şu an Irak'ta yüzlerce genç, bir daha asla gitmeyecekleri bir ülkedeki insanları öldürüyor. Ve biz bunu ülkemizin iyiliği için olduğuna inandırmaya çalışıyoruz kendimizi. Bir ülke nasıl bu hale gelebilir? İnsanlar çıldırmış olmalı. Çocuklar ölürken dünya nasıl daha iyi bir yer olabilir?
Herkesin birbirini tanıdığı, huzurlu ve sakin bir kasaba olan Madisonville'de yaşanan korkunç bir olay kabus dolu günlerin başlangıcı olur. Kasabanın eski şerifi Sam Means evinde vahşice öldürülmüş olarak bulunur. Onlarca bıçak darbesi vardır cesedin üzerinde. Yapılan otopside çok daha ilginç bulgulara ulaşılır.
Kasabalarının dünyanın en güzel yeri olduğunu düşünen insanlar büyük bir şaşkınlık içindedir. Kim, neden eski şerifi böyle vahşice öldürmüştür? Üstelik şerifin yeğeni Karen Harding de kayıptır.
Uzun yıllar önce annesi bir cinayete kurban giden Karen'i amcası büyütmüştür. Cinayet zanlısı olarak tutuklanan babası hapishanede öldüğünde Karen'in tek dayanağı olan amcası Sam'de yoktur artık.
Tüm oklar Karen'in eşi Rick Harding'i işaret etmektedir. Son günlerde Karen ile arasının kötü olması, Şerif Sam Means ile uzun zamandır aralarının bozukluğu şüpheleri onun üzerine toplamışken cinayetin ardından Rick silahlı bir saldırıya uğrar. Bu olanların üzerine birde yeni Şerif Dominic arabasında ölü bulunur. Deliller bir intiharı işaret etmektedir. Fakat üst üste yaşananlar cinayeti araştıran Matthew O'Connell ve yardımcısı Jose'yi çıkmaza sokar.
Şerif Sam Means'i kim, neden öldürdü?
Karen Harding'i kim, neden kaçırdı?
Rick Harding'e saldıran kim?
Yeni Şerif Dominic'i intihara sürükleyen sebep neydi?
Bulunan deliller tüm bunların bir intikam planın parçaları olduğunu ortaya çıkarmaya başlar. Zira kasabanın büyük bir sırrı vardır.
Daha önce okuduğum ve beğendim bir kalem. Heyecanlı, sürükleyici bir kurgunun yanında toplumsal çarpıklıklara dikkat çekmesi adına favori yazarlarım arasında yer alıyor kim olduğu bir gizem olan yazarımız. Tavsiyemdir, mutlaka tanışın kalemi ile.
Kitapta bahsi geçen "Esaretin Bedeli" filmi Stephan King öykülerinden esinlenilerek beyaz perdeye aktarılmıştır ve izlemeyenlere tavsiyemdir notunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yine "San Fransisco Sokakları" dizisine bir atıf vardı ki aranızda o diziyi hatırlayanlar olacaktır diye düşünüyorum.
-Tutku, aşk, servet arzusu ve ihanetler olduğu sürece cinayetler de olacak. İnsan duygusal bir canlı. Doğal olarak da her katil aslında duygusal bir canidir. Eğer duyguları olmasaydı hiçbir insan katil olmazdı.
-Bazen doğru davrandığını düşünürken de insanları mutsuz edebilir, onlara zarar verebilirsin.
-Dünyada insanoğlunun eseri olan o kadar çok kötülük vardı ki, bunun için şeytana gerek yoktu.
-Eğer kanunların üstünde birileri varsa kanunların ne manası var?
-Sana tek öğüdüm şu; bu boktan adamlardan olma! Vicdanının çürümesine izin verme!
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
