BİR KİTAP: MEZARLARIN CAĞRISI / SİMON BECKETT
"Hiçbir şey sonsuza dek saklanamaz."
"Herkesin bir geçmişi vardır. İyi ya da kötü, o geçmişin bizi biz yapan şeylerde payı vardır."
"Zamanla her şey değişir, el yazıları dahil."
"insanın aynada kendi yüzüne bakabilmesi gerekir."
"Geçmiş geçmişte kalmıştı. Hayat kin gütmek için fazla kısaydı."
Simon Beckett'in "Mezarların Cağrışı" kitabının yorumu ile geldim, yanı daha bir David Hunter romanı'nın Eylül ayında okuyup bitirdim. Dr. David Hunter seri katil olan Jerome Monk tarafından infaz edilen kızların mezarlarının arama ekibine katılır ama tek bir Tina Williams' ın mezarı bulunur. Jerome Monk hapishaneden firar eder ve bu kez Dr. David Hunter, davranış araştırma danışmanı Sophie Keller seri katil Monk'un tuzağına düşerler.
Jerome Monk doğuştan hasarlı, fiziki kusurlu, anormal güce sahip biri. Fiziki kusurundan dolayı Jerome Monk, çocukluğundan beri insanlar tarafından yargılanmış, dışlanmış, hor görülmüş bir ucubeydi ama canavar değil...
Jerome Monk yaptıklarını hatırlamıyor, aklı gidip geliyor ve hapishanede öldüğü zaman kızların bir polis tarafından öldürüldüğünü öğrenerek firar ediyor. Monk parmaklıklar ardına düşmezden önce eski madenlerde ve mağaralarda insanlardan saklanırdı, böyle bir mağaranın tünelinde Monk Sophie Keller'i kurtardığı zaman ölüyor. Kitabı okuduğum zaman davranış araştırmada danışmanı Sophie Keller'e ve dedektif Terry Connor'a çok kızdım.
Gerçek katili merak ediyor olursanız o zaman Simon Beckett'in "Mezarların Cağrışı" kitabını okumanızı tavsiye ederim sevgili dostlarım.
Kitapla kalın arkadaşlar...
