BİR KİTAP: KETUM / ÜMİT POLAT
Değerli Ümit Polat hocamın, Ketum isimli öykü kitabını nihayet tamamladım. Daha kısa sürede bu paylaşımı yapmak istedim ama yapamadım. Şimdi izahını yapınca anlıyor olacaksınız.
Kitabı okurken yer yer ağladım, yer yer akışa sürüklendim... 103 sayfayı bazı kitaplarda 1 günde okuyup bitirirken Ketum'u haftalardır bitiremez oldum. Çünkü her bir cümlesi, yoğun anlamlar taşıyan bir kitaptı.
Üzerinde düşünmeden geçilmiyordu. Öyle günler oldu ki geri dönüp tekrar okuyup anlamaya çalıştım. Pür dikkat, zihnime işlemeden diğer öyküye geçmeyi hiç istemedim.
Şimdiye dek okumak istediğim birçok kitabı genel anlamda çalışma ve yoğunluğumdan ötürü otobüste ya da boş zaman bulduğum her yerde okudum. böylesi de çok değerli elbette ancak Ketum'u yalnızca sessiz/sakin zamanlarda anlayabildim.
Gürültülü ortamlarda kelimeleri duyamadım. Ne kadar odaklansam da olmadı. İçindeki dilsiz kelimelere yalnızca böyle kulak verebildim.
Kitabın kapağında tırnak içindeki cümlede bulunan mühürleri seçtim her öyküsünde. Hepimizin kendince bir yorumu vardı tabii. Bize bu noktada izin verdiği için ayrıca değerli buldum hocamızın eserini. O cümleyi paylaşıyorum;
"İnsan söyledikleriyle diline, söylemedikleriyle yüreğine mühür vurur."
Öykülerin üzerinde tek tek durmayacağım ama merak edenler için kitapta 16 tane öykü olduğunu söyeyebilirim ve ilk kez bir öykü kitabı için şu benzetmeyi yapıyorum; Ketum'u okuyup yorumlamak derin bir keşif gibiydi. Farkında olmasam da varlığını sürdüreni keşfettim zihnimde...
Bende bıraktığı izlenimler böyleydi. Yorumlarken dahi kelimelerimi itinayla seçmeye çalıştım. Çünkü itinayla yazılmış bir kitaptı. Ben eminim ki kitabınıza daha çok yorum gelecektir. Hepsi de ayrı ayrı değerlendirecektir. Emeğinize yüreğinize sağlık.
Yayında emeği geçen Sami Çelik ve Truva Yayınları ekibine ayrıca teşekkür ederim. Nice muazzam eserlerin devamlı yayınlarında vesile olabilmeniz dileklerimle...
Tekrar teşekkür ederim...
