BİR GECE VAKTİ
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem,
Sessiz bir tren istasyonu, düşsen yollara,
Daha sabah olmamış herkes derin uykuda,
Geceler hasretin olup aksa penceremden.
Elinde bir valiz, ay ışığında çıksan gelsen,
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem.
Yüzün benzin solmuş, yorgun bedenin,
Başını sağa sola koymaktan, dağılmış saçların.
Uykulu gözlerin uzayıp giden sokaklarda.
Su şırıltısında dursan, bir çeşme başında,
Serin sudan içsen avuç, avuç kanarcasına.
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem.
Dudaklarının arasında sıkışmış bir sigara,
Dumanında bu koca şehir kaybolsa.
Sadece senin ayak seslerin taşlı sokaklarda,
Hala doğu ekspresi yataksız vagonda gelen hallerin.
Hava biraz serin üşüyordur, bilirim ellerin.
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem.
Karnın aç, ta dünden yediğin kuru bir lokma,
Akşamdan yağmış, istasyon caddesi yağmur tadında.
Her köşe başında başı dönmüş hatıraların.
Bir bekçi düdüğü uzaklardan, bil ki bizim mahalleden,
Bilirsin uyku tutmaz beni, zaten ayaktayım.
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem.
Kıpır, kıpır yüreğim, gelmen içime doğmuştur,
Gözlerim şişmiş, kabarmış biraz yüreğim.
Ocak üzerinde kaynıyor çay birazdan demini alır.
Bir kor alev yavaş yavaş bedenlere dağılır.
Bilsem ki kapının önündesin gelmişsin usulden,
Nasıl sarılır kucaklarsın beni kimse uyanmadan.
Bir gece vakti bu şehre geldiğini bilsem.
