AYAK İZLERİ
Mütevazi hayallerimi susturan,
Denize sırdaş hıçkırıklarımla geldim sana.
Vurgun yemiş denizcilerin,
Soluksuz girdaplarına anlatmak istedim.
Gözyaşlarım esir kaldı derinlerinde,
Ben esir kaldım,
Köpüklü suların alıp götürdüğü,
Unutulmamaya yeminli ayak izlerinde.
Gün,
Bensiz giderken hiç bilmediğim yerlere;
Senin gerçeğin gibi okşuyor adımlarımı,
Dalgaların köpüğüne binmiş kumtaneleri.
İzlerim siliniyor küskün güneşin ardında,
Ben siliniyorum,
Karanlığıyla sırdaş akşamın koynunda.
Oysa ben,
En çok sana aşıktım.
Bir de
Seninle birlikte ıslandığımız
aşk dolu şafak yağmurlarına.
Birlikte içimize çekerdik,
Denizden, yüzümüze umursamazca
esen rüzgâra gizlenmiş,
Sevgi yüklü yosun kokusunu.
Usanmadan,
Her sabah yeniden yazardık, tan yerine,
Mutluluk adına içimizde devleşen muştuyu.
Ardından deniz duruldu.
Vakitsiz vedanın ağırlığı çöktü,
yüreğimin gün görmemiş yanına.
Bir başka esaret yaşıyor
Parmağıma bıraktığın inci yüzük.
Ama seni bırakmadım.
Sadece yüzüğüme bağlı olan kurdelayı,
Aynı kumsalda olduğumu söylemesi için
Soğumaya başlayan suyun, koynuna bıraktım.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz