ACI
Nereli olduğumun var mıydı bir önemi?
Ya da dilimin,
Dinimin,
Rengimin...
Hepimiz aynı gökyüzüne bakmıyor muyduk?
Benim gökyüzüm mavi, senin ki yeşil miydi?
Aynı ekmeği bölüşüp,
Aynı güneşin altında ısınmıyor muyduk?
Senin baban ölünce
Sen öksüz mü oluyordun?
Gözün siyah olunca dünya kararıyor muydu?
Senin kanın kırmızı, benim kanım beyaz mı akıyordu?
Can aynı değil miydi?
Acının tarifi değişiyor muydu?
Kardeşin yanında can çekişiyorken
Senin çiğerin parçalanmıyor muydu?
Vahşetin çağrısına koşarken
Korkmuş çığlıklara sağır mı
kesiliyordun?
Şimdi kaç ana bağrına taş basacaktı?
Kaç ateş düşecekti ocaklara?
Ya da kaç kadın kocasının resmini evin baş köşesine asıp, karşısında ağıtlar yakacaktı?
Hangi masal çocukların kanayan yaralarını saracaktı?
Geride kaç yetim, kaç öksüz, kaç dul yada kaç isimsiz mezar kalacaktı?
Şehirler hayalet, sokaklar ıssız, mevsimler güneşsiz, çocuklar gülüşsüz mü olacaktı?
Gözyaşlarının gücü yanan ateşi söndürmeye yetecek miydi?
Cemreyi beklerken, düşen bombalar da neyin nesiydi?
Sonu ölümle biten hangi dava haklı olabilirdi ki?
İnsanca yaşamak varken, peki bu savaşlar niyeydi?
