ŞİİR
Giriş Tarihi : 04-06-2024 20:11

Zaman Tüneli / Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç -ZAMAN TÜNELİ

Zaman Tüneli / Tuncay Aytaç

ZAMAN TÜNELİ

Zaman tüneli...
Haki renkler, kendini yeşile kurban eden kelebekler.
Düş yangınlarında ateşe verilen duygular.
Tüm dinginliğiyle uyanışa geçen doğa.
Doyumsuz güzelliğin akşam saatlerindeki kızıl ötesi.
Sorgun cümlelerde düğümlenen yargılar
Günün sonu ayyuka çıkarken çözümsüz kalan kaygılar.
Gizlenme dürtüsü, perdelerin arasından sinsi bakışlar.

Şehrin yalnızlığa bürünme anı.
Anılarda öykünmeler, Dar kalıpları parçalama çabası.
Kendini sorgulara alma, yargılama.
Yokuş aşağı yuvarlanma korkusu, güçsüz kalıp, içeriye kapanma dürtüsü, el ayak sürtmesi, gözlerde yalvarma.
Gençliğe özlem, şahin bakışlardaki biçâre haller.
Gökyüzünde aranan gerçeklik ile düş arasında kavramsal nitelikler arasında benliğinde kaybolma.

Ne çok çekince var içinde yaşamın, bir yanda tavşanca ürkeklik, diğer yanda onurlu aslanca kükremeler.
Onurla onursuzluk arasındaki gitgellerde
yolunu bulma çabası.
Hepsi bir yol hikayesi, hepsi bir çaba.
Av ile avcı arasındaki, tepkisel dönüşüm anında her şeyin ritmik halde, kendi dakikliğinde devam etmesi.
Değişimin içinde değişmeyen ne varsa acımasız dünya kanunlarında, güçlünün güçsüze tahakkümü.

Öyle bir kara deliksin ki, dünya!
Kendi değirmenine 
su taşıyarak yok ediyorsun içinde olanı.
Yok.olmaya gidilen yolda yapılan seramoni, yaşama dair isyan.
Bu isyan ki, bu isyan havai fişekleri gibi dağılırken gökyüzüne, bazen neşe bazen de, acı bir gülümseme bırakıyor yüzlerde.
Çocuk gözlerindeki acıyı ve öfkeyi görebiliyor musun dünya, o acı ve öfkede ne tsunamiler ne fırtınalar kopuyor içinde.
Sen de ödüyorsun bedelini küçük bir çocuğun isyan tokadında.
Yağmurlarında her şakağına değen damla ruhumun çayırlarını ferahlatırken,  öykünüyorum zaman tünelinde.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi