BİR KİTAP: PETROL FIRTINASI / RAİF KARADAĞ
Yakın tarihle ilgili bildiğiniz her şeyi unutun. Ezber bozan bu kitabı cümle cümle, satır satır okudum.
Birinci Dünya Savaşı'nın, Balkan Harbi'nin v.b sebebi bambaşkaymış.
Truva Yayınları, tarihimizi aydınlatan eserler yayımlamakta...
Gazeteci Raif Karadağ’ın yazdığı “Petrol Fırtınası" kitabı da onlardan biri. 18 Haziran 1969’de yazılan bu eser, günümüzde olup bitenlere de ışık tutuyor. Çünkü geçmiş geleceğin aynasıdır. Tarih toplumun hafızasıdır. Tarihini yani hafızasını kaybetmiş bir topluluk ne kadar sağlıklı düşünebilir? Bu nedenle Karadağ titizlikle yaptığı araştırmaları kaleme alarak bize en büyük miraslardan birini bırakmış.
Kitabın içeriğinden, bazen dost bazen düşman rolünü oynayan devletlerin Ortadoğu'daki petrolleri ele geçirmek için en iyi ajanlarını sahaya gönderdiklerini öğreniyoruz. Bu ajanların aralarındaki kıyasıya mücadeleye okudukça şahit oluyoruz.
Devletlerdeki üst düzey yetkililere suikast düzenlenmesi veya ihtilal yapılarak hükümetlerin düşürülmesine kadar bütün oyunlar çok iyi bir şekilde oynanmış.
Bazı devletler bunun farkına varmış ama dikkatleri başka yöne çekilerek kendilerini ve hedeflerini gizlemişler. Sultan II. Abdulhamit tüm bunları engellemek için elinden geleni yapsa da nihayetinde tahtan indirilmiş.
Bugün yaşadığımız savaşın ayak seslerinin nedenini dahi bize aktaran bu kitabı herkese tavsiye ederim.
Neden herkes sessiz kalıyor? Bu kadar bağımlı mıyız? Bir şey ters gidiyor yoksa farkında değil miyiz?
Bu ve benzeri soruların cevaplarını "Petrol Fırtınası'nda" bulacaksınız hatta belki de daha fazlasını...
Yazarın kalemi ise son derece düzgün üslubu ve Türkçesi ile sizi maceradan macereya sürüklüyor. Bazı yerlerde hayretinizin yerini üzüntü alıyor.
Umudumuz her daim var olsun. Raif Karadağ’ı rahmetle minnetle yad ediyorum...
Kitaptan alıntı:
22-12-1973
"Raif Karadağ dünya petrollerinin şifrelerini otuz yıl süren titiz araştırmalarıyla ortaya koymuş hatta petrol için insafsızca kan akıtan emperyalist bazı ülkelerin gizli planlarını Türkiye'de dönemin cumhurbaşkanına ülke menfaatleri açısından sunmak istemiştir.
Hazırladığı bu raporda Türkiye'nin elindeki milli servet petrolleri hakkında da oldukça gizli bir takım bulgulara ulaştığını bilmiyordu. Ancak hazırladığı raporu dönemin cumhurbaşkanına sunmak için Ankara'ya gittiğinde, hiçbir sağlık sorunu olmamasına rağmen, kaldığı otel odasında toplantıdan bir gece öncesinde esrarengiz bir şekilde ölü bulundu."
