BİR MASAL ANLAT BANA
Bir masal anlat bana.
Çocukluğumun masumane duygularını,
Ali babaları, kırk haramileri,
Peri kızını, taçsız prensesi anlatsın...
Okul yollarındaki sevincimi,
Oynadığımız körebe, birdirbir,
Uzun eşek ve daha bir sürü oyunlarımızı anlatsın...
Gerçek olmasa da,
Bir an için beni kandırsa da,
Anlat yine de...
Beni mutlu etsin...
Öyle bir masal olsun ki,
Savaşlar olmasın,
İnsanlar aç yatmasın.
Hele ki çocukların yüreğinde yara,
Gözlerinde yaş olmasın…
Öyle bir masal olsun ki.
Hak yerini bulsun,
Güzel olan her şey ekilsin, dikilsin,
Filizlenip fersah fersah boy versin...
Bir masal anlat bana...
İnsanlar el ele Kaf‘ Dağı’ndan su getirsin,
Yaşamın zorluklarına birlikte direnip,
Birlikte karşı gelsin.
Öyle bir masal olsun ki.
Kurtla kuzu meydanlarda,
El ele, kol kola halay çeksin, Dans etsin...
Öyle bir masal anlat ki,
İçinde ben ve arkadaşlarım,
Bayramlarda el öpüp şeker topladığımız,
Amcalarım, büyüklerim, bir de,
Kalem tutmayı öğreten Öğretmenlerim olsun.
Her yeni günün ilk saatlerine güneş,
Önce tüm yüreklere doğsun.
Doğsun ki,
Kin ve nefret söylemleri son bulsun...
Bir masal anlat bana.
İçinde Atatürk olsun, Cumhuriyet olsun.
Tüm kötülüklerin son bulduğu,
İnsanların birbiriyle kucaklaştığı,
Al bayrağımın özgürce dalgalandığı,
Vatanım olsun.
Türkiyem olsun…
Öyle bir masal anlat ki,
Tüm duygularım huzur bulsun...
Editör: Dilek Tuna Memişoğlu
