BİR KİTAP: KURT GÖLÜ / JOHN VERDON
“Tanrım, bize asıl zararı başkalarının söyledikleri değil, kendimize söylediğimiz yalanlar veriyor. Özellikle de çaresizce inanmayı arzuladığımız yalanlar.”
Ülkenin farklı bölgelerinde yaşayan dört genç. Bu dörtlünün gördüğü ortak bir rüya (kabus demek daha doğru olacak sanırım) ve sonrasında yaşanan intiharlar. Farklı sosyal çevrelere ve mevkilere sahip bu dörtlünün tek ortak noktası Kurt Gölü denen yerde Psikolog Richard Hammond'dan sigarayı bırakmak için hipnoz terapileri almış olmaları.
Bileklerini keserek intihar eden gençlerin yanında, tıpkı rüyalarındaki gibi kurt başlı hançerler bulunur. Hipnoz seansları sonrası yaşanan bu ölümlerin baş şüphelisi, elbette psikolog Hammond.
Fakat kardeşinin katil olmadığından emin olan Jane Hammond gerçekleri ortaya çıkarmak için kahramanlarımız Jack Hardwick ve Dave Gurney'den yardım ister.
Bölgenin esrarengiz havası, yaşanan kar fırtınası ve olayların arkasındaki delilleri, herkesin tüm engellemelerine rağmen Hardwick ve Gurney'in doğru okumaları ve ince zekaları, bu dörtlünün intiharlarının arkasındaki sırrı ortaya çıkaracak mı, sorusunun cevabı elbette kitapta.
Okuyanlar zaten biliyor Gurney'in iz sürmesini ve olaylara bakış açısını. Yine, sürükleyici bir hikaye eşlik etti bana.
Açgözlülüğün ve kontrol hırsının nelere yol açacağını okudum bu heyecanlı ve kanlı macerada. Diğer kitaplardan farklı olarak, sevgili dedektifimizin eşi Madeleine de, bu macerada ön plandaydı. Kahramanlarımızın yaşadığı ölümcül oyunu, ben severek okudum. Seriye heyecanla devam edeceğim elbet. Henüz tanışmamış dostlar, ilk fırsatta yer açın kitaplığınızda bu zeki dedektif ve yakın çevresine.
“Gördüğünüz bir kabus, cinayet silahı olarak kullanılabilir mi?”
“Gözler ruhun pencereleridir.”
“En az, yarım beyni olan biri için televizyonda izlemeye değer hiç bir şey yok ki. Kuru gürültü ve saçmalıktan başka.”
