AZRAİL CEKETİ
Ruh, enkaz altında.
Çığlıkları ürkütüyor martıları.
Ürperiyor rüzgarın tüyleri bu hazin esintiden.
Bu kadar mı içli olur ağlayışlar, dejavu…
Parçalıyor hıçkırıklar iç denizleri.
Dalgalar savruluyor parça parça
Koca koca okyanuslara
Tüm ezilmişler adına isyan bu.
Her şey işkilli bu aralar
İncitiyor muhabbeti iki kumrunun.
Bozum bozum ediyor hemencik
Üçten fazla sıçrayan çekirge.
Nesli tükenen anjelik.
Hayrete sebep bu kan kokan belge…
Gönlü çıra düşürmüş hiçbir kadın,
Devasa alazları görünce
Cesaret edemedi sevmeye bu yüreği.
Kimi kullandı attı hislerimi,
Kullanmaya değer bile görmedi kimi…
Ne ara merak saldın cellat şarkılarına
Ben gayri yalanlıyorum masal perilerini.
Sahte kelebek alacaları, sahte!
Her yerde donukluklar…
Bir Anka gözyaşlarımla yıkanmakta her masal arefesi
Yazıtlara sim sim kazılı,
Sana hicretimin hikayesi.
Düğümlerde ölümcül mutsuz sonlar…
Omzumda girift yokluk şalı.
Ağa takılı kasırgalar.
Her dümen serseri mi serseri.
Böylesi girdap dolu, öldüresi hummalı
Beter edecek bu gecelenişler eyvah ki!
Çeki çekiyor kendine keder tortuları.
Boynumda boylu boyunca
Hiçliğin akik alyansı.
Boynumda sensizlik bıçağı.
Az kaldı zannımca
Nasibi solukların.
Altıma gökyüzü bırakın üstüme kiremitler;
Kahverengi olmayan kiremitler;
Çokça üşüyor kalbim.
Boyayın mutluluk rengi hangisiyse ona,
Bir yıldız desenleyin sonra
Her birinin alnının çatına.
Bir paket sigara bırakın,
Bir gümüş elek…
Halay çekerken börtü böcek
Toprakla bütünleşesiye
İçeriz belki çiyanlarla,
Hırkalar öreriz derviş derviş
Dertleri eleyerek.
Trampetler sustu, tükendi heyheyleniş
Azrail ceketini serdi serecek…
