KÜL
Yakınca gözlerinle beni,
Unuttum bir volkanın dudağında tenimi.
Küllerimi toplayan rüzgâr, senin nefesindir şimdi.
Her esişinde paramparça yeniden doğuyorum yangından.
Kafesinde çırpınan kalbimin zamanı senin kalp atışına ayarlı,
Her vuruşu bir öpüş, yakıyor damarlarımı içten içe.
Dilin;
Serap değil, kurak bir çölün ortasında yansıyan,
Cehennemden içime doğrudan düşen kıvılcım.
Yürürken sen, ardından yıldızlar boğuluyor,
Gökyüzü kan tükürüyor gecelere.
Utancından örtünüp saklanıyor mehtap.
Bil ki çıplak bırakıyor bakışın tüm evreni.
Sarılmak sana;
Bir kaktüsün kalbine dokunmak gibi
Acı verse de muhtacım içindeki suya.
Aşkınla göğsüme açılmış binlerce pencere,
Her birinden başka bir âlem sarkıyor;
Ateşten kelebekler, tuzdan düşler, gözlerimde kanayan güvercinler.
Şimdi artık ne insanım ne kül.
Senin dokunuşunda yarı tanrı.
Bir yanım gökte buğulanırken,
Bir yanım avuçlarında yanıyor,
İlahım, yarı zamanlı...
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz.