BİR KİTAP: CEYLAN UYKUSU / AYŞEGÜL GENÇ
Ayşegül Genç'in kalemiyle geç de olsa tanıştığım kitabı "Ceylan Uykusu" içerisinde yirmi öykü barındırıyor ve yüz dört sayfa.
Metaforik, dolaylı ve imgesel anlatımlara aşina iseniz yazarın kullandığı edebi dildeki ince işçiliği de kesinlikle fark edeceksiniz. Yazar, hikâyelerin barındırdığı hüzün, yarım kalmışlık, ayrılık, vefasızlık ve savaşın yaraları gibi temaları söz sanatlarıyla dantel misali işlemiş. Motiflerin örneğini çıkarmak istercesine imrenerek okudum. Yazdığı mekânlara, yöresel deyişlere ise oralı olmam hasebiyle zaten aşinayım.
En beğendiğim öykülerden biri "Ağlamaklı Kızlar Gibi Sessiz Sedasız" öyküsüydü. Sayfamda paylaştığım "Yatak Yarası" isimli kısa öyküme de ilham oldu kendisi.
Diğer favorim olan öyküleri ise "Reisin Tost Makinesi" ve "İçimizdeki Yangın Merdiveni"
İncelemenin olmazsa olmazı olan beğendiğim birkaç alıntı bırakmak istiyorum kitaptaki farklı sayfalardan.
"Babamın gösterdiği kapıdan dışarıya çıktığımda değişmeyeceğimi biliyorum, katil ya da yalancı olmayacağımı da. Ama o kapıdan çıktığımda kapının gerisinde kalan babama ne olacağını bilmiyorum. Kapılar sadece çıkıp gidenler için değil, geride kalanlar için de tercihler sunar. İyi ve kötü tercihler."
"Tövbe edenin etrafında karanlığın işi ne dedi balık Daha çok tövbe ettim. Balığı suya saldım."
"Rahmetli her şeyi yok iken almış var etmişti, yeni hatun ise var olanı yok ederek var etmeye çalışıyordu. Bir varın yerine ne koysa yok edemeyeceğini iyi biliyor, bildikçe telâşlanıyordu."
Velhasıl tavsiyemdir. Kitapla kalın. Keyifli okumalar.
