Yoksunluk

Muhammet Çavdar

19-03-2023 18:09

Advert

Salon dolu. Sandalyelere oturtulmuş çocuklar. Boş sandalye neredeyse yok. Ebeveynler ayaktalar. Ebeveynler endişeli. Bu saatte suratlarından düşen bin parça...

“Bu soğuk, dağlara düşen ilk kardan!
Kar yağsın ki bitsin bu salgın!”

Uyku ile uyanıklık arasında, yorgun düşmüş küçük bedenler. Bir salgının habercisi ilk gece sanki.

Koşuşturma yok, sakin bir hava hakim hastanede. Herkes işini yapıyor ya da buna yürekten inanmak istiyor tüm anne ve babalar. Müdahale odasında onu görüyorum. Yüzünde doğal olarak maske var ve alelade toplamış saçlarını. Çok seri davranıyor. Yıllardır yaptığı bir işin kıvraklığı bu belki.

“Kaçıncı şırınga elimdeki, 
Kaçıncı maske, tıbbi atık kutusunu boylayan!”

Koridora çıktığında herkes büyük bir saygıyla yol veriyor ona, belki de itinayla. Yarı koşar adımlarla oradan oraya... Lakin onun için, sıradan ve yoğun bir gece. Lakin onun için, uykusuzluğuna ve yorgunluğuna direnmeye çalıştığı bir nöbet.

“Ellerim saçlarıma varmıyor, ellerim ki uyuşuyor her çığlıkta…
Dünyada ne çok çocuk var, ne çok çocuk var sırada!”

Orada, salonun girişinde ona baktığımdan habersiz. Arada telkinlerde bulunuyor çocuklara. 

“Acımayacak, tamam şimdi bitiyor, bitti bak!”lar. 

Çocukların kolları ile onun maskeli yüzü arasındaki bakışlara gözyaşları doluyor çoğunlukla. Damarı her defasında, ilk anda buluyor olmak büyük maharet.

“Döndükçe akrep, döndükçe yelkovan,
Kaç iyileşen çocuk var beni bu hastane odasında unutan!”

Kendisine sesleniyorum. Duymuyor önce. Sırada bekleyenlerden müsaade istiyorum. Damar yolu açtığı çocuk, bana bakınca o da bakıyor. Göz göze geliyoruz. Çok değil üç saniye bakakalıyoruz birbirimize. Aradan üç gün geçiyor. Aradan özürler, aradan kurulamayan köprüler… Başka bir nöbet gecesinde, onu dinmeyen mide kramplarıyla yine o müdahale odasında hayal ediyorum.

“Acıyor ve bitmek bilmiyor!”

“Geçmişini arayanım ağlama odasının cılız kollarında,
Ben yapayalnız, ben yalpalayan yarı karanlık fayanslı hastane koridorlarında!”

Advert
DİĞER YAZILARI Bir Kayboluşun Beyitleri 01-01-1970 03:00 Kanayan Yara * 01-01-1970 03:00 Ölümden Korktuğum Doğrudur 01-01-1970 03:00 Çağrı 01-01-1970 03:00 Ümit Polat’ın Avuç İçi Öyküleri: Zevzek 01-01-1970 03:00 Bana Ait Görülmeyen Yerden 01-01-1970 03:00 Köy, Göl ve Çocuk 01-01-1970 03:00 Münâcât 01-01-1970 03:00 Semenderin Rüyası 01-01-1970 03:00 Bedevinin Şarkısı 01-01-1970 03:00 Kızıl Gökyüzüne Ağıt 01-01-1970 03:00 Hayat Bazen 01-01-1970 03:00 Ölümsüzler Köyü 01-01-1970 03:00 Can Bağı ve Ölüm Perileri 01-01-1970 03:00 El Hamra ve Güvercinler 01-01-1970 03:00 Hatır'ı Olmayan Hatıralar 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey 'Sebepsiz Yere' Değildir! 01-01-1970 03:00 Ekmek Arası Keder 01-01-1970 03:00 Ketum ve Sinematografik Hikâyeler 01-01-1970 03:00 Kadim Kentin Meczubu 01-01-1970 03:00 Kuşların Dili’nden Kalan 01-01-1970 03:00 Ama Bu Hayat 01-01-1970 03:00 Eski'nin Söylettiği 01-01-1970 03:00 Ay Düştü Payıma 01-01-1970 03:00 Düş'te Kalan 01-01-1970 03:00 Karlar Ülkesi 01-01-1970 03:00