Eski'nin Söylettiği

Muhammet Çavdar

17-07-2022 22:00

Advert

Temmuz'un ortası… İki saatlik yolculuktan sonra köye varıyorum. Köyün girişinde bir elektrik direğine sırtını yaslamış ihtiyar bir köylü görüyorum…

Muhtarın evini gösterebilir diye iniyorum arabamdan. Ona doğru yürüyorum. Ben yaklaştıkça, o doğrulmaya çalışıyor bastonundan destek alarak. Ellerini uzatıyor zar zor. Ellerinden öpüyorum. Çömeliyor sonra. Muhtarın evini soruyorum ilkin, gazeteci olduğumu ekliyorum. Köye neden geldiğimi söylüyorum. "Otur yamacıma!" diyor. Oturuyorum ben de…

"Çok fotoğraf karesi gördüm, çok şiir dizesi okudum. Gerçeği tam ortadan ikiye bölen hayat hikayeleri duydum. Hepsi aynı uğraşın çabası, hepsi aynı sabahın rüyası…

Odalar gördüm. İlk gülüşlere şahitlik eden. Odalar, son nefesleri tavanlarına saklayan. Yerlerdeki kilimler ilk adımlar için, süslü karyolalar ilk öpüşler için…

Çocuklar gördüm, yalın ayak ama çok mutlu, üzerlik otunun tek tek kutsadığı çocuklar…  Çocuklar ki pencereme düşüyordu esmer gülüşlerinin gölgeleri! Bir çocuk dışında! Henüz beşinde olan! Annesinin vedasını küçük yumruklarına sıkıştırmış, babasının dahil kimsenin elini tutmayan, tutamayan… 
Bir adam, düşmeye yakın dişlerine rağmen güneş kadar sıcak gülüşüyle, kocaman bir adam… Günebakanlarının biçilmesini bekleyen o adamın, kemiklerimin varlığını hatırlatan kucaklamasını bildim…

Ve ölmeden önce gözlerimin içine "Güzeldi her şey!" dercesine bakan bir kadın, ne kadar mutlu olmuştur ömründe? Bildiğim, hasret sancısıyla geçen günlerine rağmen tek aşkına kanatlanmanın mutluluğuydu… Ağır ağır kaparken gözlerini, yüzünü kaplayan tebessümün başka bir anlamı yoktu..."

İhtiyar susuyor… Dalıp gidiyor sonra. Ben de dalıp gidiyorum. Yola bakıyoruz. "Havalar eskiden bu kadar sıcak değildi." diyorum. Yüzümde başka bir yüz ararcasına "Sen kimlerdensin oğlum!" diye soruyor. Sonra neden orada olduğumu hatırlıyor ve "Muhtar, muhtarın evi?" diyorum. Yüzüme bakıyor, sonra yola bakıp dalıyor yine. O sırada traktörle yoldan geçen bir köylü hızını azaltıp "O seni hiç duyamaz!" diyor.

 

 

 

Advert
DİĞER YAZILARI Bir Kayboluşun Beyitleri 01-01-1970 03:00 Kanayan Yara * 01-01-1970 03:00 Ölümden Korktuğum Doğrudur 01-01-1970 03:00 Çağrı 01-01-1970 03:00 Ümit Polat’ın Avuç İçi Öyküleri: Zevzek 01-01-1970 03:00 Bana Ait Görülmeyen Yerden 01-01-1970 03:00 Köy, Göl ve Çocuk 01-01-1970 03:00 Münâcât 01-01-1970 03:00 Semenderin Rüyası 01-01-1970 03:00 Bedevinin Şarkısı 01-01-1970 03:00 Kızıl Gökyüzüne Ağıt 01-01-1970 03:00 Hayat Bazen 01-01-1970 03:00 Yoksunluk 01-01-1970 03:00 Ölümsüzler Köyü 01-01-1970 03:00 Can Bağı ve Ölüm Perileri 01-01-1970 03:00 El Hamra ve Güvercinler 01-01-1970 03:00 Hatır'ı Olmayan Hatıralar 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey 'Sebepsiz Yere' Değildir! 01-01-1970 03:00 Ekmek Arası Keder 01-01-1970 03:00 Ketum ve Sinematografik Hikâyeler 01-01-1970 03:00 Kadim Kentin Meczubu 01-01-1970 03:00 Kuşların Dili’nden Kalan 01-01-1970 03:00 Ama Bu Hayat 01-01-1970 03:00 Ay Düştü Payıma 01-01-1970 03:00 Düş'te Kalan 01-01-1970 03:00 Karlar Ülkesi 01-01-1970 03:00