YA ÖLMELİ CELLATLAR YA DA HİÇ DOĞMAMALI ÇOCUKLAR
Bu bir direnişti elbet ama bu bir hayat mıydı?
Siyonizm uşakları ve yandaşları yine gönderdi Ebrehe ordusunu masumlar üzerine, Filistin'e...
Daha çok küçüklerken alıkoyduğu çocukları kölesi yapmak için uçaklara doldurttu ki, hem kendi halkına hem de kendi dindaşına silah dogrultsunlar diye…
Önce kendi ülkesine “Evlatlık edinme prosedürü” adı altında getirip onların beynini yıkayarak çocukluktan itibaren bir asker gibi eğittikten sonra birer ölüm makinası olarak büyük bir zevk ile ordusuna dahil eden Ebrehe ordusunda merhamet ne arar?
Nice peygamberlerini bile kendi tarafına çekmeye çalıştığında boyun eğmediler diye katleden yine aynı kavim…
Soylu kavimler ya, “Tek din Yahudilik misyonu” için sonuna kadar mücadele ediyorlar…
Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) ve son kutsal kitap Kuran-ı Kerim'i inkar ederek, dedikleri gibi tüm dünya Yahudilere ve İsrail'e boyun eğmek zorunda…
Ve bu yüzden, kendince inandıkları ulu dava adına, savaşta herşey mübah deyip katlediyorlar yollarına kim çıkarsa. Hem de zerre merhamet taşımadan…
Evet, kınayalım kınamasına ama tek gerçek var, bu da çok üzücü; hiç bir şey değişmeyecek!..
Bir çok ülkenin çıkar savaşları ile birlikte, biz Müslümanların bir türlü birlik olamaması da eklenince…
Bir çok ülke yönetimine de organize bir şekilde sızmışlar. Yayın kuruluşlarını bir şekilde ya satın almışlar ya da ortaklar…
Facebook dahil, tüm sosyal iletişim ağları elllerinde!..
Birisi İsrail ülkesine karşı bir şey yazsa; "Katil İsrail" diye şu günlerde veya bununla ilgili bir paylaşım yapsa, “nefret söylemi” başlığı altında hemen o kullanıcının hesabı kısıtlanıyor, dikkat ettiniz mi?
Nefretin kendisi İsrail ve yaptıkları iken!..
Öyle…
Ama duyarlı insanlar ve duyarlı kalemler, inadına susmayacak…
Susturamayacaksınız doğruyu söylemeye cesareti olanları!
Din kardeşleri acı çekerken, masumlar ve mazlumlar ölürken…
Ortalık bebek kanı kokarken…
Bebek katillerinin cezası elbette büyük olacak!
Ama bugün ama yarın, ama mutlaka bir gün!
Yüreğinde Filistinli din kardeşinin acısını hisseden herkes; gerek kalemiyle, gerek yürüyüşlere katılmasıyla gerekse yaptığı insani yardımlarla, elinden geleni yaptığı sürece…
Fil Suresi'nde olduğu gibi;
“Görmedin mi (Ey Kureyş) Rabbin Fil Ashabına ne yaptı? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
"Üzerlerine yoğun fırtına bulutları gönderdi.'
(Hani o fırtına) Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar fırlatıyordu!
En sonunda Allah onları fırtınada parçalanmış hale getirmişti...
Ya Rab! gönder Ebrehe ordularına, Ebabil kuşlarını…
Filler tepişirken;
Ezilmesin çimenler
Ölmesin masumlar
Ölmesin çocuklar...
Kıyamet koparken zalimlere rahat verme Allah'ım!
Amin!
Che Guevara’nın da dediği gibi;
"Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar…”
Editör: Nevin Bahtışen
