SAKLI KALSIN
Bazı uzanımlar vardır göbek bağı gibi,
Bir boşluğun denizinde yüzmek gibi,
Aynı satırdaysa
Hayatın dili,
Donduralım zamansallığı.
Ezeli, ebedi, batını,
Ahiri, zahiri,
Cemali'm Kemal'in de
Saklı kalsın…
Sen mıknatıs ol ben çivi,
Bitmesin batmasın,
Seninle güneş sevgili.
Bu bağımlılık rastgele değil
Var mı Zahir'e
Harfi tarife?
İşte ruh, işte gönül, işte kalp.
Yükleminden uzak,
Özne değilsin,
İşte ritim, işte ahenk,
İşte raks...
Bu hakkındalık
Rastgele değil,
Sıçramalı dönüşümde
Başlar ilham.
Kaç gömlek değiştirir,
Tomurcuklar?
Bir yöneliş,
Bir ayrılış,
Bir de maksat…
İşte duyuş, işte seziş,
İşte tat…
Kim ki bu fiilin
Gerçek faili?
Ya durağan,
Ya eğri
Ya da tufan...
Yine sensin evriğinin evriği,
Kozasını yırtmıştır uçmakta olan.
Birden fazla yoruma gebe hayat.
Yaşıyoruz, taşıyoruz
Oksijensiz.
Dert seçici değil,
Hayatla geçirgen.
Ne öncelik, ne sonralık
Koşullanan.
Turnikeden geçiş mi sayılır?
Bir dilde yorumlamak
Seni yeni yıl.
Nerede gerçekleşecek
Bu dışa vurum?
Uzun tanımların
Aksine.
İlmecin gösterdiği nokta sen misin?
İtenekte mi yetenek mi bunun örüntüsü?
İstekte mi tutkuda mı?
Kayırıcı arka
Yoksa sen misin?
En güçlü halka
Asma yaprağı değil mi üzümü sarhoş eden?
Tek içimlik bardakta çözülür dudaklar
Her ateş ayrı döker kulu,
Her sarhoş kendi kalbine nara atar.
Aynı uzanımlardayız seninle sevgili.
Aynı sınırda,
Gizli bir güç,
Sihirli anahtar?
Kanatlanır mı
Körelmiş organlar?
Kurşun gibi çarpılır mı?
Söyle!
Söndürülür belki yangının çığlığı.
Oyuklardadır
Benzeniş mucizesi.
Gözyaşının bile
Farklıdır rengi.
Biri sevinç,
Biri korku,
Biri gam,
Salkım salkım
Uzayacak mıyız
Yanak bağımıza?
Aşinadır belki
Sararmış güller.
Baharı gözleyen
Kök aslına döner.
Tamlayana aittir
Bütün devrimler.
