LÂL
Kalemsiz bir şairim, dilim lâl, gözüm âmâ,
Yüreğimde kırıklar, ömrümde bin bir yama...
Söylenmemiş duygular çırpınırken içimde,
Mısralar sıralanmış kuralsız bir biçimde...
Kelimeler anlamsız bir şeyler anlatıyor,
Kader silgisi gelip, perdeyi kapatıyor...
Her kelime, her hece, sanki bana darılmış
Nokta, virgül hüzünle birbirine sarılmış.
Yine mi, diyor kelâm, yine mi zindandayım,
Gecesi gündüzden çok, farklı bir zamandayım...
Öyle kısık ki sesler, istesem de duyamam,
Herşey karmakarışık bir düzene koyamam...
Bir sedâ bekliyorum, inletsin yeri, göğü,
Haykırsın yüreğime: Çok oldun, artık büyü...
Lâkin büyümek ağır geliyor benliğime,
Seviyorum yalnızlık dökmeyi önlüğüme...
Ben, kendimi kendimin içine hapsetmişim,
Beni bende unutup, başka yöne gitmişim...
Yorgun kalbimde söz yok, her hücrem sükût eder,
Her cümlenin başında ve sonunda var keder...
Kilit vurmuş yüreğim kapılara içerden,
Ne istersin ey hayat, şu ölümlü göçerden...
Editör: Hamiyet Su Kopartan