ESKİCİ
Eskicinin ihanetiydi,
Bana sormadan,
Yaşadığım her anı kayda alıyordu.
Bayramlık elbiselerimi yeni doğan bir bebeğe hediye ederken
eski ve ütüsüzleri zoraki bana giydiriyordu.
Oysa,
Ruh hala aynı cihana hasret bir türküyle hiç bitmeyecek cocukluğumun şarkılarını söylüyordu.
Yaşını almış şiirler, gençlik özlemlerine yazılmış cümleler içinde akıp gidiyordu.
Zamanın geçkin hikayesi,
iç seslerimde hala umutla konuşuyordu.
İki arada kalmış tütsü kokularında,
genç bir çingene kızın dansıyla devran susuyordu…
Lüzumsuz denen hor bakışlarda,
intihara sürüklenen balıklar hüznün kıyısına vuruyordu.
Adeta ırmağın akışıyla sürükleniyordu günler.
Dünya denen saat,
yüzümde kılıçtan keskin çizikler atıyordu.
Gölgelerimle,
oyun oynuyordu kıvılcımlar.
Ateşin etrafında dans ediyordu,
Hiç ölmeyecek gibi kelebekler.
Her şeye rağmen örselenmiş bedenimde daima çocukça bir şevk-i bahar açıyordu.
Editör: Serhan Poyraz
