BİR KİTAP: CEVDETGİLLER / ASLIHAN GÜVEN
Kitabın kapağından da anlaşıldı gibi, birden fazla kimliğe sahip Cevdet’in hayatına tanıklık ediyoruz bu romanda.
“Bu nasıl olur?” dediğinizi duyar gibiyim ama yanlış duymadınız, ben de ilk başlarda nasıl olur diyordum ve okudukça şok oldum çünkü Cevdet, kişilik bozukluğu hastalığına yakalanmış biri.
Cevdet, bazen “Rüzgar” kimliğinde, bazen de çocuk “Kreshnik” kimliğinde. Kitabın kurgusunu oluşturan olaylar o kadar iyi harmanlanmış ki, diğer iki kimliğin konusunu bile takip edemez oldum.
Birinci Cevdet; gündüzcü Cevdet’tir. Amcasından kalan mirasla, amatörce yazılar yazmaktadır ve yazdığı yazılar bir gün gerçeğe dönüşür. Örneğin, Meltem adında bir kadının hikayesini yazarken, ileride seveceği, aşık olacağı kadını yazdığının farkında değildir.
Meltem adında bir kadın, bir gün kızıyla Cevdet’in yaşadığı mahalleye taşınır ve Cevdet ile tanışmaları ve aşk yaşamaları çok kısa zamanda gerçekleşir.
İkinci Cevdet; kadınlara düşkünlüğüyle ünlü gececi Cevdet’tir ve tanıştığı kızlarla eğlenip yatmaktadır sadece. O da, yine Meltem’e aşıktır.
Üçüncü Cevdet yani Kreshnik… Onun yaşamış olduğu hayata çok üzüldüm. Bosna’da yaşadığı savaş ve zulümle beni en çok etkileyenler arasında oldu.
Gececi ve gündüzcü Cevdet’in aşk yaşadığı Meltem… Kocasıyla çok varlıklı bir aile hayatı olan Meltem, bir süre sonra boşanır. Bu olaydan sonra Meltem’in ayrıldığı eşi kanser olur ve şirketi iflas eder, sonrasında da Meltem’in bakımına muhtaç kalır.
Ve eski eşini bir süre sonra kaybeden Meltem, bir gün aşık olur. Burada ilginç olan, aşık olduğu kişi Cevdet’in çok yakın bir iş arkadaşıdır.
"Sana gelecek olan, kötülüğü yapandadır. Sen ki aşkından kavrulduğundan onu ayrı görme."
"Aslında insan kendine yetmez oluyor, kendinden sıkılıyor, kendine yabancılaşıyor."
"Kendimi olduğum gibi seviyorum aslında. Ama içimde hep bir yetersizlik, hep bir boşluk duygusu var. Yaptıklarımı, hep bu boşluğu doldurmak için yapıyorum sanki."
Editör: Serhan Poyraz
