Hatır Bilmez Filtre Kahve

Reyhan Mete Erdoğdu

25-03-2023 21:14

Advert

Filtre kahve, ne ara bu kadar moda oldu?
Ne zaman, neden, nasıl hayatımıza girdi? Bilmem.... Ama benim başım kel değildi ya bir deneyeyim dedim.

Girdim bir kahvehaneye (Adıyla, bardağıyla, logosuyla) Büyük ün yapmış( Kendi ülkesinde göremediği değeri, bizim ülkemizde kat be kat görmüş). Sürahi  büyüklüğünde bir bardak geldi önüme, yanında devasa fincanıyla. Uzun uzun bakıştık kendileriyle, kokladım istemsizce, öyle başımıda döndürmedi kokusu "Tövbe Yarabbi" İç iç bitmiyor. Bereketliymiş. Zahmetsizmiş. Bas, kahve koy, kaynat, dök...

(Temiz iş dedim kendi kendime, tam bir tembel kahvesiymiş). Tadı da bir acayip geldi. Yüzüm buruşur gibi oldu ama Allah'tan çabuk toparladım. "Alınmasın gariban"   

Karşıma aldım konuşmaya başladım. Nedir seni öyle meşhur yapan şey? Senin atan kim? Deden kim? Hangi topraklardan geldin? 

Konuştu benimle Alman bir kadın icat çıkarmış; kadın huylu mudur nedir? Bilinmez...Telveden rahatsız olmuş bizim Alman, süzüvermiş kahveyi. Telve ağızsız, dilsiz boynu bükük kalıvermiş oracıkta. İki yakın arkadaş ayırmış yollarını böylelikle.  

Biz Türkler mahrum mu kalacaktık bundan? Hemmen alıverdik önce bardağını sonra özel aromalı kahvelerini. Envai çeşit haa bu arada kulaktan kulağa söylentiler; depresyona iyi geliyormuş. Kilo vermeye birebirmiş, enerji veriyormuş, içmede yanına uzanıvermiş, faydaları say say bitmezmiş. Faydasını zararını bilmemde bakır cezveyle, ben bu duruma pek içerledik.   

Sordum, tutamadım çenemi. Kaç yıl hatırın var senin? Ne hâl bilirim, ne hatır. Sabah aç karnına daha gözlerini açmadan, dökülüveririm midelerine. Ohh miss! Bir müddet sonra beni içmeden ayılamaz, güne başlayamaz olurlar.  Öyle bağımlılık yaparım. Hele bir de gece müptelalarım var. "Sorma gitsin" Beni içmeden uyuyamazlar, beni içince de uyuyamazlar. Önce depresyona sokar sonra depresyondan çıkarırım. Kalabalıkla aram hoş değildir. Yalnızlığı severim. İlla kalabalık olacaksa kafelerde yüksek ücrete satılırım.    

Bir garip oldum. Sütümden sonra Türk kahvemde gidiyordu göz göre göre. Hani seneler önce güzelim sütlerimiz yerine süt tozları girmişti yaa ülkeme. İneklerimiz bile şaşırıp kalmıştı bu duruma. Utanmasalar anne sütü yerine vereceklerdi bebelere. Bu gevur milleti zeki millet doğrusu. Önce eringen, tembel toplumları kestiriyorlar gözlerine, sonrada süslü ambalajlarla boyuyorlar gözlerini. Reklam kısmı bizde ışık hızıyla ilerliyor zaten. Komşu kadınlar, mahalle kıraathaneleri, okul, çarşı, pazar, hastane koridorları da dahil olmak üzere yer, mekan, zaman kavramı bizde başka bir boyutta işlev görüyor. Bir şey moda olmaya görsün almayanı, içmeyeni, yemeyeni, giymeyeni kürekle dövüyorlar. Bir de üzerine kınıyorlar.   

Velhasıl benim bu işe çok aklım ermedi.(Eski kafalıyım az biraz) Aklımda deli sorular bir koşu bakır cezvemin yanına gittim. Kırk yıl hatır bilenlerinden eşimi, dostumu çağırdım.En köpüklüsünden kaynattım filtresiz Türk kahvemi. Evim misler gibi kahve koktu. Hem söyleştik, hem dertleştik. Telvesinden balık yaptık, kuş uçurttuk, kısmet bulduk bir de üç vakte kadar yollara çıktık. Ben mutlu, bakır cezvem mutlu....



       

    

DİĞER YAZILARI Doksanlar 01-01-1970 03:00 Ben ve Benim Gibi Sefiller 01-01-1970 03:00 İçinizden Bir Delinin Günlüğü 01-01-1970 03:00 Sil Baştan... 01-01-1970 03:00 Tehlikeli Atık 01-01-1970 03:00 Görücü Teyzeler 01-01-1970 03:00 Sevgi Beleş, Aşk Beleş  01-01-1970 03:00 Fanatizmden Fantastikliğe giden yol 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Bozulmasın 01-01-1970 03:00 Süper Babaanne 01-01-1970 03:00 Sabrın Ekmeği 01-01-1970 03:00 Kusurlu Zamanın Kusursuz İnsanları 01-01-1970 03:00 Yüreğinin Götürdüğü Yer 01-01-1970 03:00 Benim Babam Senin Babanı Döver 01-01-1970 03:00 (K)uşakların Çatışması 01-01-1970 03:00