Yüreğinin Götürdüğü Yer

Reyhan Mete Erdoğdu

02-01-2023 15:28

Advert

Yıllar önce bir kitap okumuştum "Yüreğinin götürdüğü yere git." Gitmesine gidilir tabi ama benim kafamda deli sorular; bu yüreği yoldaş bildik, aklına uyduk, mantığın sesini kestik diyelim.  Yürek kör olabilir mi? Topal olup seni yarı yolda bir başına koyabilir mi? Gittiğin yerde kapılar ardına kadar açılır mı? 

Cebinde paran var mı? Şartlar elverişli mi? Yolda kar, boran, fırtına çıkar mı?

Hadi diyelim uyduk bir delinin aklına, düştük divane gibi yollara, yüreğim aldı götürdü beni bir tenhaya, kaldık orada bir başımıza; yılanlar, çiyanlar bezenmiş her birisi kol kola... Düştün şimdi bir çukura. Debelen dur belki çıkarsın yarına.

İşte böyle dostlar. Yüreğinin götürdüğü diye bir yer yok. Burnunun dikinin götürdüğü yerler var, paranın götürdüğü yerler var, ayaklarının götürdüğü yerler var...

Cahilken kimseleri dinlemeyip dediğim dedik çaldığım düdük edasıyla hareket edip başında kavak yelleri eserken ilk gördüğün kişiye aşık olduğunu sanırsın. Dünya artık toz pembe, sen de bulutların üzerinde uçan bir kuş, oradan oraya savrulursun. Görmez gözün kimseleri, ayakların basmaz ki uzun bir süre yere, önüne çıkanı yerle yeksan edersin. Lakin ilk tümsekte bocalar, gerisin geriye kaçarsın. İlk gördüğün aşk olmaz zamanla yanılırsın. İşte bu burnunun dikinin götürdüğü yerdir insanı. 

Yetişkin olursun, iyi bir işin, güzel bir ailen olur. Daha çok para, daha lüks bir ev, son model araba istersin. İster tabi, nefis bu. Susturmasını bilmezsen her gördüğüne göz süzer. Zamanla isyan edersin. Gözünü karartır, güzelim işinden istifa edersin, yüreğinin götürdüğü yere gideceksin ya, "Az gidersin, uz gidersin," daha iyi bir iş bulursun, daha çok çalışır, daha çok para kazanırsın, eşin, çocukların yüzüne hasret, sen uykuya hasret yaşayıp gidersin. Haaa unutmadan! Altında herkesin gıptayla baktığı son model arabanla işine, pardon yüreğinin götürdüğü yere gidersin. 

Günler geçer sen emekli olursun. "Tabi yaşa takılmazsan!" Tutturursun yine, gidemedim bir türlü şu yüreğimin götürdüğü yere. Harcarsın emekli ikramiyeni o şehir, bu şehir deli danalar gibi sırtında sırt çantan katılır durursun bölge turlarına önünde rehber, arkanda tüm emekliler, ayaklarında kara sular... Bu da paranın götürdüğü yerdir.

Anlarsın ki o zaman yürek dediğin bir et parçası. Ne sözüne güven olur ne de onsuz yaşanır. İnanmazsan Mevlaya, yolda kalırsın hepten yaya. 

Yüreğin nerede hızla çarparsa mutluluk oraya nüfus eder. Yol insanı bir yere götürmez. 

Mutluluk, olduğun yeri sahiplenip nefes aldığın her anın şükrünü bilmekte yatar. Kaderinde ne varsa karşına o çıkar. Sen planlar yaparsın Rabbim senin için başka planlar yapar. İnanırsan güzelliklere, güzellikler baktığın yerde biter. 

Aklın yoldaşın, kalbin sırdaşın olsun. 
Dudağınızın kenarına bir nebze gülümseme katabildiysem ne mutlu bana...

   

DİĞER YAZILARI Doksanlar 01-01-1970 03:00 Ben ve Benim Gibi Sefiller 01-01-1970 03:00 İçinizden Bir Delinin Günlüğü 01-01-1970 03:00 Sil Baştan... 01-01-1970 03:00 Tehlikeli Atık 01-01-1970 03:00 Görücü Teyzeler 01-01-1970 03:00 Sevgi Beleş, Aşk Beleş  01-01-1970 03:00 Fanatizmden Fantastikliğe giden yol 01-01-1970 03:00 Hatır Bilmez Filtre Kahve 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Bozulmasın 01-01-1970 03:00 Süper Babaanne 01-01-1970 03:00 Sabrın Ekmeği 01-01-1970 03:00 Kusurlu Zamanın Kusursuz İnsanları 01-01-1970 03:00 Benim Babam Senin Babanı Döver 01-01-1970 03:00 (K)uşakların Çatışması 01-01-1970 03:00