Kitabı yeni çıkmış, çiçeği burnunda bir yazar olarak sosyal medyada tanıtım amaçlı gezinirken Facebook'ta Truva Kitap Kulübü'ne rastladım. Üye sayısının fazlalığı dikkatimi çekti. Böylelikle katılım sağladım. Grubun paylaşımlarını bir müddet takip etmeye başladım. Oldukça seviyeli, bilgili paylaşımları fark ettim.
Kitabımın fotoğrafını umutsuzca da olsa gönderdim. Umutsuzdum çünkü diğer gruplarda hiçbir şekilde geri dönüş alamamıştım. Burda da aynı durum olur diye düşünürken, bir gün grubun müdavimi sevgili Zeze Gün; "kitabımı fark etti ve okuyacağını" söyledi. Okuduktan sonra, benim dahi ummadığım pozitif bir yorumla Truva Kitap Kulübü’nde paylaşım yaptı. Bir yazarın yaşayabileceği en mutlu anı yaşattı. Her şey böyle başladı.
Bir gün, Jüri Başkanı bana öykü yarışması için jüri olma teklifinde bulundu. Bu sayede, Truva Kitap Kulübü Kurucusu Sami Çelik ve yazar Demet Mannas Kervan ile yollarımız kesişti. Jüri oluştu ve yarışma öykülerini beraber inceledik, sonuçları açıkladık. Grubumuzda ki yazar ve yazar olmak isteyen arkadaşlarla da tanışmış olduk.
Grubumuzun diğer üyeleri oldukça seviyeli ve bilgili paylaşımlarıyla bizleri aydınlatmaya ve bilgilendirmeye devam etmektedirler.
Her şey böyle gelişirken Zeze Gün, kitabımın Truva Yayınları’na geçmesini Sami Çelik beyefendiden rica etti. Yapılan incelemelerden sonra kitabım Truva Yayınevi’ne transfer oldu. Böylelikle, Truva Kitap Kulübü’nden Truva Yayınları’na geçen ilk yazar oldum. Kendisine ve çabalarından ötürü Zeze Gün hanımefendiye ve Sami Çelik beyefendiye teşekkürlerimi borç bilirim. Nihayetinde, Truva Edebiyat Dergisi’nin Yayın Yönetmeni olarak gruptaki faaliyetlerime devam etmekteyim. Bir facebook grubunda aile ortamı bulabileceğimi bana söyleseler, inanmazdım ama bizim grubumuz gerçekten aile sıcaklığında ve samimiyetinde…
