Advert

Sokak Felsefesi /1

Yazan: Sedat İlhan -SOKAK FELSEFESİ /1

DENEME - 25-04-2023 16:46 817 kez okundu.

Sokak Felsefesi /1
Advert

SOKAK FELSEFESİ /1

Öncelikle bu kavramın benim düşünce dünyamdaki yerini masaya yatıralım. Gerçek dünyadan ayrıldığı noktaları belirleyelim, hep birlikte. Çünkü gerçeklikten uzak olan söylemler cafcaflı olabilir ama bir işe yaramaz. Sadece söylenir. Sonra kaldığı yerden devam eder plak. Ne yazıldı ise okunan odur.

Bittiğinde başa dönülür. Aslında öyle yazıldığı için mi okunur yoksa okunacağı bilindiği için mi öyle yazılır, bilinmez. Veya bulduğumuzu mu alır ruhumuz, aradığını mı bulur? Hadiseleri nasıl görüyorsak öyledir diyelim en iyisi. Önemli olan ne yaşadığımız değil, nasıl karşıladığımızdır. Böylece herkesi özgür bırakabiliriz. Böylece özgür olabiliriz…

Kainatta her şeyin birbiri ile ilişkisi olduğu söylenir. En ufak, etkisizmiş gibi görülen bir şeylerin bile olmaması düşünülemez. Öylesine hassas bir denge vardır. Her şey olması gerektiği gibidir yani ne bir gram eksik ne de fazla…

Eğer gerçekten bazı şeyleri yerli yerine oturtmak istiyorsak sokak kavramını kainatın büyüklüğünce ele almalı. Bu bir fantezi değil, bence değil. Sokak nerede başlar, nerede biter, var mıdır bir sınırı?

Her zaman sokakta yaşamak mümkün mü? Veya sokakta değilsek neredeyizdir? Bu tamamen bizim düşünce dünyamızın enginliği ve yüreğimizin genişliği ile ilgilidir. Milyonlar bir araya gelmiş olsalar dahi çözümlerini kendileri için arıyorlarsa sokakta olamazlar. Veya bir kişi herhangi bir adımını insanlığı düşünerek atıyorsa bulunduğu yerin ne önemi vardır ki? “Kimin himmeti milleti ise, o tek başına bir millettir” der bir Allah dostu.

Felsefenin, zamana ve akımlara göre değişen çok fazlaca ve farklı tanımları mevcut. Hatta bazıları öyle abartıyorlar ki, sanki “Anlaşılmamak” koymuşlar adına. Bence felsefe bir yoldur. İnsanın kendisini anlama, isteklerine ulaşma adına yaptığı her şey felsefenin konusudur.

Felsefe hayattır yani, hayatın ta kendisi. Sokak da tamamlayıcısı. Hem doğallık yönüyle hem de referansımızın önemine işaret etme adına.

Sokak felsefesi kavramını daha önce kimler kullandı, araştırılıp bulunabilir. Ancak ben bu kavrama yüklediğim anlamla devam etmeyi tercih ediyorum, yetiniyorum. Sizce bir şey kaybeder miyim? Burada yanlış anlaşılmak istemem. Tabii ki, diğerlerinin düşünceleri önemlidir, bize ışık verebilir ama bizim yolumuza… Okuruz, dinleriz, iç dünyamızda kritik ederiz, gerektiğince sahipleniriz, gerektiğince mevcut düşüncelerimizi geliştiririz. Hayatı akışına yaşamak böylece mümkün olabilir…

Bu kavramı Stoa felsefesinden esinlenerek kullanmaktayım. Akım, adını Atina sütunlarının yanında yapılan, belki halkın da katılabildiği sohbetlerinden almış. Bu konuda bir sesli kitap dinlemiştim. Akılla devam etmek gerekir diyorlarmış. Evet, insan pek çok şey isteyebilir ama sonunun güzel olması, sonraki adımlarda istenmeyen şeyler yaşamamak aklı kullanmak ile mümkün. Bir kötülük ile karşılaştığımızda yine aklımızı kullanmamız önerilmekte. Çünkü kötülüğe kötülük ile karşılık vermek iyiliklere yol olmuyor. Bir Allah dostunun ifadesine tıpatıp benzemekte. “Nefis, akıl ve mantığın hizmetine girmeli.” Anlık tepkiler göstermemeli yani. Eleştirilere açık olmak, teşekkür edebilmek, özür dileyebilmek…

Çok şaşırmıştım. Bunu bir dostuma anlattım. Yaklaşık üç bin yıl önce söylenenler teri taze günümüze ışık tutmakta. Hatta bazılarımızın yana yakıla aradığı şeyler bunlar. İlginç…

Dostum, bir gerçeğe şu ifadeler ile parmak bastı. “Şu gök kubbe altında söylenmedik bir şey kalmamış.”

Belki de sokak kavramını kainatın sınırlarınca genişletmek yeterli olmayabilir. Gerektiğince zaman çizelgesinde geriye doğru da ilerlemeli. Ta ki tekerrür periyodunu yakalayana kadar…

Editör: Betül Eren 

 

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME